Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kaptanınız konuşuyor. Elinizdeki işi derhal bırakıp dikkatle beni dinleyin. Her şeyden önce, göstergelerden gördüğüm kadarıyla gemide birkaç otostopçu var. Merhaba. Nerede olursanız olun, uzay gemimize hiç de hoş gelmediğinizi kesinlikle bilmenizi istiyorum. Bu noktaya gelmek için çok çalıştım; ve dejenere beleşçilere taksi hizmeti vermek için vagon inşaat gemisi kaptanı olmadım. Bir araştırma ekibi gönderdim. Bulunduğunuz an uzay boşluğuna fırlatılacaksınız. Ama eğer şansınız varsa gemiden atılmadan önce size şiirlerimden okuyabilirim. İkincisi, Barnard Yıldızı'na gitmek için üst uzaya atlamak üzereyiz. Varışta onarım ve ikmal için 24 gün uzay limanında kalacağız. Bu süre içinde kimse gemiden ayrılmayacak. Tekrar ediyorum, bütün gezegen izinleri iptal edilmiştir. Zaten mutsuz bir aşk ilişkisinden yeni çıktım. Ben mutsuzken neden başkaları hoş vakit geçirsin ki.
''Hayatımda hep çok şey sandığım insanların; aslında hiçbir şey oluşunun yükünü taşıyorum...''
Reklam
Hep korkarız yalnızlıktan ama bil ki yalnızsan; yalancı arkadaşların, iki yüzlü dostların ve çekip gidecek bir sevgilin olmaz.
İlginç; ama kadınlar cam gibidir adeta. Ve camın ömrü kırılana kadardır aslında.
Dost gibi görünen yalakalar, Farklı olmaya çalışan basit insanlar, arkamızdan kurulan oyunlar.. Kural hep: Gül ve Geç .
Arthur dent artık çok zor durumdaydı. Ölümünün yaklaştığını anladı ve öbür dünya diye bir şeyin olmamasını umarak dua etti. Sonra bu yaptığında çelişki olduğunu fark edip ummakla yetindi.
Reklam
Okşayan elin kıymetini bilmeyenler, tekmeleyen ayağı öperler.
İlginç kitap başlangıçları
Adamın birinin, değişiklik olsun diye bundan böyle halka nazik davranmanın ne kadar iyi olacağını dile getirdiği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü, Rickmanswort'de küçük bir kafede tek başına oturan bir kız, bunca zamandır ters giden şeyin ne olduğunu birden fark edip en sonunda dünyanın nasıl iyileştirilebileceğini ve mutluluğun hüküm sürdüğü bir yere dönüştürülebileceğini anlamıştı. Bu sefer doğru olanı bulmuştu, işe yarayacak ve hiç kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti. Ama ne yazıktır ki, bir telefon bulup birilerine bundan söz edemeden korkunç aptal bir felaket meydana geldi ve fikir sonsuza dek yitip gitti. Bu, o kızın öyküsü değil.
“Eğer insanoğlu dudaklarını çalıştırmaya devam etmezse, beyni çalışmaya başlar.”
Sayfa 303
(Ford Prefect) Q harfini aldı ve uzaktaki bir şimşirin dibine doğru attı, taş genç bir tavşana çarptı. Tavşan dehşet içinde son hızla kaçtı ve bir tilki tarafından yutuluncaya kadar da hiç durmadı. Kemiklerinden biri tilkinin boğazına takıldı ve tilki, daha sonra leşini sürükleyip uzaklara götüren bir nehrin kenarında öldü. Bunu takip eden haftalarda Ford Prefect gururunu bastırdı ve Golgafrincham’da personel memurluğu görevinde bulunmuş olan bir kızla arkadaşlık kurdu ve kız birdenbire, ölmüş bir tilkinin leşiyle kirlenmiş bir gölcükten içtiği su yüzünden zehirlenip ölünce müthiş üzüldü. Bu hikayeden alınabilecek tek ders Q harfinin katiyen bir şimşir dibine atılmaması gerektiği olabilir. Ama ne yazık ki bazen öyle anlar vardır ki bu kaçınılmaz olur.
Sayfa 370
Reklam
“Rehber'e göre uçmak bir sanatmış,” dedi Ford. “ya da daha çok bir yetenek. Yetenek kendini yere atıp, yeri ıskalamakta yatıyor.”
Sayfa 388
(Söz konusu olan kişi, kaza eseri ölümsüz olmuş bir kimse.) Başlangıçta her şey eğlenceli idi. Tehlikeli yaşayarak, riskler alarak, yüksek kazançlı uzun dönem yatırımlardan büyük kârlar elde ederek ve en önemlisi de herkesten daha uzun yaşayarak gününü gün ediyordu. Ama sonunda, Pazar öğleden sonraları, saat 2.55’den itibaren, o gün yapılabilecek gerekli tüm banyoların yapıldığını, gazetelerdeki herhangi bir paragrafa ne kadar uzun bakarsan bak okuyamayacağını ya da sütunlardan birinde önerilen devrim yaratacak yeni ağaç budama tekniğini hiçbir zaman kullanmayacağını, saatin akreple yelkovanının durup dinlenmeksizin dörde doğru ilerlediğini ve az sonra ruhun o uzun karanlık çay saatinin başlayacağını fark ettikten sonra, üzerine çöken o korkunç huzursuzluk hissiyle başa çıkamaz olmuştu.
Sayfa 382 - 3. Kitap: Yaşam, Evren ve Her şey
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.