Biliyor musun en önemli karşılaşmalar bedenler daha karşılaşmadan ruhlar tarafından yapılırmış Belki de bu yüzden yabancılık çekmeden alıştım sana. Duvarlarımı önüne dizip kaçmadım senden. Sende ben, ben oldum; -mış gibi yapmadım. İçim aynı çocuktu sürekli gevezelikleriyle meşgul fakat sıra sana gelince eli ayağı birbirine dolaşan pancar
Oysa Ramazandı ve biz Veysel’le camileri dolaşıyorduk. Geçen yıl katıldığım kursta tanımıştım Veysel’i. İçimdeki yalnızlığı farketmişti, ben de anlatmaya doyamamıştım. Profesör olduktan sonra yapacak bir işi kalmayan ve esasen yolun sonuna yaklaştıkça bir çıkmazda olduğunu git git kavrayan bir baba, ömrünü bu adamı bir yere-hangi yere-getirmek için harcamış bir anne. Ne demek hangi yere? Pek tabii kendi babasının ulaşamadığı bir yere... O yer... âh o yer... işte ondan kaçmış olacaktım...
Oysa Ramazandı ve biz ve Veysel'le camileri dolaşıyorduk. Geçen yıl katıldığın kursta tanımıştım Veysel'i. İçimdeki yalnızlığı fark etmişti, bende anlatmaya doyamamıştım. Profesör olduktan sonra yapacak bir işi kalmayan ve esasen yolun sonuna yaklaştıkça bir çıkmazda olduğunu gitgide kavrayan bir baba, ömrünü bu adamı bir yere -hangi yere- getirmek için harcamış bir anne. Ne demek hangi yere? Pek tabii kendi babasının ulaşamadığı bir yere.. O yer... âh o yer... işte ondan kaçmış olacaktım.