Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haenisch Alman partisi içinde Parvus ve Rosa Luxemburg çevresinde toplanmış sol kanadın militan temsilcisi olarak bilinmesine rağmen bu çizgiyi kendi tarzında savunuyordu: Bol miktarda devrimci romantizm ve dramatik bir üslup. Burjuvazinin dışarı attığı biri olarak, burjuvaziyi proletaryayla tehdit etmekten büyük zevk alan Haenisch’in, coşkulu yapısı ve anti-liberal heyecanları Parvus’a hayranlıkla gözünü dikmesine neden olmuştu. Ağır, iri vücudu, alev almış hissi veren kızıl sakalı ve fizik canlılığıyla hayranlık duyduğu kişiyi adeta bütünlüyordu. Aralık 1906 ortalarında şu mektubu aldı: “Sevgili Haenisch! Önümüzdeki günlerde sizi ziyaret edeceğim . Eğer oraya Peter Klein adına mektup gelirse, o benim … Ama şerefiniz üzerine lütfen gizlilik! Haenisch’in bu Peter Klein'ın kim olduğu konusunda hiç kuşkusu yoktu. Bir kaç gün sonra Dortmund’a gelen Parvus, lafı hiç dolandırmadan dostuna, seçim kampanyası çalışmalarına katılmaya hazır olduğunu söyledi; ihtiyacı olan tek şey, polis tarafından denetlenmeyen kalabileceği bir yerdi. Bundan iyisinin can sağlığı olduğunu düşünen Haenisch, hemen bir çare buldu. Onu kendi evine yerleştirerek, sadece “ruberrimus” yani kıpkızıl diye çağrılan Ernst Heilmann ve yerel yöneticilerden, daha sonraları hükümet başkanlığı bile yapacak olan Max König gibi en yakın arkadaşlarına bilgi verdi.
“Mustafa Kemal Paşa fikirlerini telkinden hiç yorulmaz, etrafını nihayet kendi düşüncelerine sürüklerdi. İnanıyorum ki tarihin dramatik ve anî değişmeleri, çok zaman, dinamik fertlerin eseridir.”
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Aslında üzüntü ve sıkıntılara genellikle sıradan şeyler neden olur, hiç fark ettiniz mi bilmem? Dramatik olmayan şeyler...
nasıl da düşüncesiz bir şeydi, ona göre değil ama insanın kendini saatte yüz kırk mille en yüksek hızda giden, binlerce ton ağırlığındaki demirden mekanik bir hayvanın önüne atmayı seçmesi böyle acımasız ve dramatik bir sonu seçmesi
Hepimiz kendimizi anlatmak istiyoruz. Hiç kimse unutulmak istemiyor.
Sanat tarihi dersinde. Papa V. Pius’un El Greco’dan, Michelangelo’nun Sistina Şapeli’nin tavanına yaptığı çıplak figürlerin üzerini boyamasını istediğini öğretirler. El Greco kabul eder ama tek şartı tavanın tamamını boyamaktır. Derste, El Greco’nun ünlü olmasının aslında astigmat olmasına bağlı olduğunu öğretirler. Bu yüzden çizdiği insan figürlerini çarpıtmaktadır, çünkü doğru dürüst göremez ve insanların kollarını, bacaklarını uzatarak yarattığı dramatik etkiyle ünlü olur. Ünlü ressamlardan, inşaat işçilerine kadar hepimiz imzamızı bırakmak istiyoruz. Kalıcı olmak. Ölümden sonraki yaşamınız.
Aktörlük
Bir film tam ve doğru olarak sahnelenirse, gerilim ve dramatik etki yaratmak için oyuncunun ustalığına ya da kişiliğine dayanmaya pek gerek kalmaz. Benim görüşüme göre, bir aktörde gerekli olan baş unsur, hiçbir şey yapmamayı becerebilecek yetenekte olmasıdır. Ancak bunu yapabilmek göründüğü kadar kolay değildir. Yönetmen ve kamera tarafından kullanılmaya ve oynadığı filmin içinde eritilmeye razı olmalıdır. Kameranın doğru vurguyu ve en etkili dramatik noktaları belirlemesine izin vermelidir.
Reklam
Kek Dilimleri ve Film Tekniği
Bazı filmler yaşamdan bir dilimdir. Benimkiler ise kekten bir dilim. Yaşamdan bir dilim filmi yapmak istemiyorum. Çünkü insanlar bunu evde, caddede, hatta sinema binasının önünde bulabilirler. Yaşamdan bir dilim görmek için para ödemeleri gerekmez. Ayrıca aşırı fantezilerden de kaçınırım. İnsanların karakterlerle özdeşleşebilmesi gereklidir. Bir film yapmak, her şeyden önce bir öykü anlatmak anlamına gelir. Öykü, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şey olabilir, ama asla ilkel olmamalıdır. Dramatik ve insancıl olmalıdır. Zaten drama da sıkıcı kısımları atılmış yaşamdan başka nedir ki! Bundan sonraki etmen, film yapımı tekniğidir ve bu bağlamda ben, teknikte salt mükemmelliğe karşıyım. Teknik, eylemi zenginleştirmelidir. Hiç kimse sırf kameraman hoşlanıyor diye kamerayı belli bir açıya yerleştirmez. Burada önemli olan, belli bir açıya yerleştirilmiş kameranın o sahneyi en iyi biçimde vurgulayıp vurgulamadığıdır. Görüntülerin ve hareketin, ritmin ve efektlerin güzelliği, her şey esas amaca tabi olmalıdır.
Dramatik Etki
Geçenlerde yaptığım bir televizyon şovunda, teslim olmak amacıyla polis karakoluna giden bir kişiyi gösteren sahne vardı. Adamın içeriye girişini ve kapının, ardından kapanışını yakın-çekimle verdim. Sonra adam, polislerden birinin masasının önüne geliyordu. Mekanın tümünü hiç göstermemiştim. Bana şöyle sordular: "Orasının polis karakolu olduğunu izleyicinin bilmesi için genel çekim gerekmez mi?" Ben de şu karşılığı verdim: "Neden göstereyim ki? Polis şefinin kolunda üç şerit var, kameranın hemen de önünde... Yalnız bu bile bir fikir edinmek için yeterli. Dramatik anlarda çok işime yarayacak bir uzun çekimi neden burada harcayayım?" Dial M for Murder'da mahkeme salonunun tamamını göstermektense mahkeme olayını doğal bir arka plan içinde ve dönüp duran renkli ışıklar altında Grace Kelly'nin yüzüne yapılan yakın çekimlerle göstermemin nedeni de buydu. Bu yöntem daha bir samimiyet yaratıyordu, bu yolla duyguların birliği sağlanmış oluyordu. Eğer mahkeme binasının tamamını göstermiş olsaydım, izleyiciler "Şimdi ikinci filme başlıyorlar" diye düşünerek sabırsızlıkla öksürmeye başlayacaklardı. Grace Kelly'nin giysilerinde de ilginç bir renk denemesi yapmıştık. Filmin başlangıcında daha parlak renkli giysiler giyerken, entrika geliştikçe bunlar koyulaşmaya başlamıştı.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.