Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Enes Başak
Enes Başak
@drenesbasak
Doktor
Yüksek Lisans
Aksaray
Adıyaman
296 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
“Ya Tahammül Ya Sefer”, değerli yazarımız Mustafa Kutlu’nun mükemmel öykülerinden biri. Gençlik şuuru, gençlik ideali, dava şuuru, milli bilinç gibi kavramlar etrafında hazırlanmış bu eserde Mehmet Akif’ten, Asım’ın neslinden tatlar bulacaksınız. Ülkemiz kurtuluş savaşını çoktan yaptı ama sadece askeri alanda. Ülkemizin halen bir düşünce kurtuluş savaşına ihtiyacı var. Ülke genelinde toplumsal bir mefkûre, dava, milli şuur ve idealizm henüz yok maalesef. Gençler bulundukları coğrafyaya göre bir fikir idealizmine sahip oluyor. Tabi bunlar da son derece bölük pörçük durumda. Elbette alt başlıklarda fikir ayrılığı şeklinde bazı idealler olabilir. Ancak üst perdede, ülke genelinde tüm gençlerin zihin dünyasını kuşatan tek bir milli şuur ve dava henüz bulunmuyor maalesef. Acil bir ihtiyaç olan bu dava ve şuur, toplumun tüm kesimlerini kuşatacak şekilde biran evvel belirlenmelidir. Ardından da politize edilmeden, tüm gençlerimize sirayet ettirilerek, aynı topraklarda ve aynı bayrağın altında yaşayan milyonların üst perdede tek bir dava şuurunu kazanması sağlanmalıdır.
Gabriel Garcia Marquez'in okuduğum 4. kitabı olan "Benim Hüzünlü Orospularım" eserini konu itibariyle bayağı buldum. Bu nedenle değerlendirme kısmını çok kısa geçeceğim. Edebiyatın ahlaki bir değerinin olması gerektiğine inananlardanım. Pedofili olarak dahi değerlendirilebilecek bir durumla birlikte, genel muhtevası ahlaki değerleri yerle yeksan eden bu kitabın okunmasını tavsiye etmiyorum. Temmuz ayının son kitabının daha iyi bir kitap olmasını dilerdim.
Jose Mauro de Vasconcelos’un ilk kitabı, 1942 yılında yayınlanmış bulunan “Yaban Muzu” romanıdır. Sonraki eserlerinin habercisi olan bu eserde gerçek hayatta bizzat tanık olduğu zorlu yaşam koşullarını, yoksulluğu ve şiddeti çarpıcı bir gerçekçilikle okurlarına sunar. Elmas madenlerinde çalışan elmas avcılarının (garimpeirolar) acımasızlığı ile birlikte, sertãolarda yaşayan insanların yardımseverliğini anlatır. Vasconcelos, hayatın güç yanlarını tek başına omuzlamanın zorluğu ile birlikte, gerçek dostluğun verdiği güven duygusunu, ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgide titizlikle ifade eder. Ülkemizde de oldukça sevilen Brezilyalı yazar Vasconcelos’un diğer kitaplarında görüşmek üzere.
Kitaptan bir kelime:
Sertão: brezilya içlerinde kıraç ve ekime elverişsiz bölge.
Okur Takip Önerileri
Büyük kalemimiz Yaşar Kemal’in “Hüyükteki Nar Ağacı” kitabını, sonunu sönük bulmakla birlikte, büyük bir zevkle okudum. Teknolojik gelişmeler her zaman, bir yandan yeni istihdam sahaları sağlarken, bir yandan da bazı insanların işini kaybetmesine sebep olmaktadır. Yaşar Kemal bu eserinde, tarım işçilerinin gelişen teknoloji karşısında düştükleri zor durumu anlatır. Çukurova’da traktör ve biçerdöverlerin tarımda kullanılmaya başlanması birçok işçinin işsiz kalmasına sebep olur. Bu durumun ifade edilişinde ağalık rejiminin zorbalığı da hatırlatılır. Bir yanda kapitalizm kırbacını ağalık çizmesiyle taşıyanlar, diğer yanda aç ve susuz tarlalarda sürüklenen işçiler yer alır. Yaşar Kemal bu eseri için: “doğa - insan ilişkilerini en iyi anlamda verdiğim yapıtlarımdan biri” demiştir. Eserleri kırktan fazla dile çevrilen Yaşar Kemal’in diğer eserlerinde buluşmak üzere.
Kitaptan bir kelime:
Bider: tohum için ayrılmış tahıl, tohum.
“Bilinmeyen Adanın Öyküsü”, nobel ödüllü Portekizli yazar José Saramago’nun okuduğum ilk kitabı. Bir krallıkta, bilinmeyen bir ada bulmak isteyen bir adamın kraldan tekne istemesi ile olay örgüsü başlar. Masalsı bir anlatımı olan bu öyküde, var olduğuna inanılan bir yerin, tüm olumsuz görüşlere rağmen bulunma çabası ifade edilir. Bulunması önemli olmayıp esas önemli olanın arayışta olmak olduğu ifade edilir. Bu arayış için felsefi düşünme süreci de denilebilir. Karakterin bu zorlu arayışına ortak olmak isteyen bir kadın yolculuğa katılır. Aralarında başlayan ilişki ise kitabın ana fikri olarak karşımıza çıkar; bilinmeyen ada ile kast edilen mutlu bir aile hayatıdır. Tekne ile yolculuğa çıkan adam ve kadın aslında sahip oldukları şeyi aramak için okyanusa açılmışlardır…
Kitaptan bir kelime:
Karavel: 15. yüzyılda ortaya çıkan, iki ya da üç Latin yelkenine sahip olan yelkenli bir gemi türüdür.
