Milliyetçi Hareket'in -lider dışında- iki bilge kişisi vardı: Galip Erdem ve Dündar Taşer... İkisi de Türk tarihini iliklerine kadar sindirmiş, Türk kültürü ile yoğrulmuş, bu milletin derdini dert edinen ülkü eri ve ikisi de keskin görüşlü, kıvrak zekâlı. Tek farkları; biri askeri disiplinle yetişmiş yiğit tabiatlı; öteki serden, anadan, babadan, yardan geçip kendini unutmuş; biraz kırık, biraz buruk ama dolu, dopdolu...
Sayfa 116Kitabı okudu
Sağ iktidarlar, "Solun Türk vatandaşı için munis olmaması" konusunu çok iyi kullanagelmişler", zaman ve zemine göre
" Biz gidersek sol gelir", 'Başörtüsü önünde engel çıkarıyorlar", "Ayasofya'yı açtırmıyorlar" ya da "Ezanı Türkçe olarak okutacaklar" gibi gerekçeler üretip oy toplamayı başarmışlardır. Dolayısıyla Dündar Taşer'in Demirel için koyduğu teşhis, ondan sonra gelen sağ iktidarlar için de geçerliliğini korumuştur ve tabir yerinde ise köprülerin altından çok sular geçip eski camların bardak olmasına rağmen ne yazık ki halen de korumaktadır! Dilerim Türk milleti bu anlayıştan kurtularak aklıselim ile düşünme yoluna girer.
Sayfa 77
Hitler'den Nihal Atsız'a Kısa Bir Türkiye Tarihi İncelmesi
FAŞİZM YOK OLMAZ PUSUYA YATAR...
Faşizmin Türkiye Siyasetine etkisi ve ardı sıra gelen kavgaların kökünü, İkinci Dünya Savaşı döneminde aramak çok yanlış bir bakış açısı olmasa gerek… Bu konuda çalışan birçok toplum bilimci ya da incelemeci Türk siyasetinde faşizmin doğuşu, gelişimi ve sonrası üzerine dikkat çekici saptamalar yapmışlardır.
• Merhum Dündar Taşer'in dediği gibi ''Biz çadırımızı sırtlanların yolu üstünde kurmuşuz." Ancak önümüze çıkan ister sırtlan, ister çakal, isterse de cani olsun; Türk milletine meydan okuyan, Türkiye'ye kafa tutan kim olursa olsun tepesine binmek, hakkından gelmek, doğduğuna doğacağına pişman etmek milli şerefin bizlere yüklediği tarihi görevdir.
Sayfa 6 - Devlet BAHÇELİKitabı okudu
Milli Mücadele esnasında 1921 tarihinde Rusya'ya kaçıp, 1927'de yurda gelen, milletin en az ıstıraplı yedi senesini milletle alakasız geçiren Nazım Hikmet milli Kahramansa, asker kaçağı, vatan haini, yabancı ajanı acaba nasıl olunur?
Sayfa 80Kitabı okudu
Vatan rahmetli Dündar Taşer ağabeyimizin emsalsiz söyleyişi ile
"Milliyet ve mukaddesatın korunduğu yerdir." Bu mânâsı ile bütün dünya Türklüğünün vatanı müşterektir; Türk milliyet ve mukaddesatının korunduğu Türkiye'dir."
Süleyman Özmen
Galip Erdem’in arkasından yazdığı yazının girişi ise, sağlığında herkesin muhabbet ve sevgi beslediği Özmen’in şehadetinin dahi ne kadar farklı olduğunu gösterir cinstendir:
‘’Süleyman Özmen kardeşimizi, ‘Bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa’ girdiği günün akşamı Dündar Taşer ağabeyimizle konuşuyorduk. Dedi ki: ‘Ne kadar üzülürsem üzüleyim ağlamak adetim değildir. Hatta annemin ölümüne bile ağlamadım. Ama bu çocuğun gidişi ağlattı beni. Törendeki konuşmamda ne dediğimi hatırlamıyorum.’ Taşer hepimizin duygularını dile getirmiştir.’’
Mekânın cennet, ruhum şad olsun şehidim.🥀🇹🇷
Yabancılaşma
Türk aydınının çok yanlış ve köklü eksikliklerinden biri de, bazı kavramlarda sihirli bir güç tasavvur etmesidir. Tabiî bu, aydının kendine yabancılaşmasından doğmaktadır. Çünkü kendine yabancılaşma, milli ölçüyü kaybetme demektir. Milli ölçüyü kaybetme ise, dış ve iç politika olaylarını, kendi milletinin çıkarlarına uygun bir şekilde değerlendirmekten yoksun olan adam demektir.
Sayfa 13 - ÖtükenKitabı okudu
Atatürk devrim yapmıştır ve devrimcidir. Fakat Atatürkçü devrimci olamaz. Atatürk'ün yaptıklarını yaşatmak istiyorsa muhafazakârdır, değiştirmek istiyorsa Atatürk düşmanıdır.
Sayfa 192 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
