Ahmed Celâleddin Dede:
“Dâr-ı dünya, ey birâder, köhne mihmânhânedir.
Dil veren vîrâneye, uslû değil dîvanedir.
Bir mukîm bulunmaz hâne-i eflâkde,
Cümle halk ehl-i sefer, âlem misâfirhânedir. ”
Dünya bir misâfirhânedir. İnsan ise, onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misâfirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lâzım olan levâzımatı tedârik etmekle mükelleftir.
Risale-i Nur bize öğretiyor ve ispat ediyor ki: Bu dünya, bir misafirhanedir. Ebedî hayatı isteyenler, misafirhanedeki vazifelerine dikkat gösterdikleri nisbette memnun edilirler.
Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır; ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lâzım olan levâzımâtı tedarik etmekle mükelleftir.
Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lâzım olan levazımatı tedarik etmekle mükelleftir.
Ey bîçareler!
Bu dünya bir misafirhanedir.
Madem ölüm var, kabre girilecek.
Bu hayat gidiyor, bâki bir hayat geliyor.
Bir defa top tüfenk denilse, bin defa Allah Allah demek lâzım gelir.
* * *
"Dünya bir misafirhânedir. İnsan ise, onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lazım olan levazimatı tedarik etmekle mükelleftir."