Bak hâlime, bir an olsun gülmedim
Beni bi' durdur, beni bi' durdur
Dilimi durdur, vay, sesimi durdur
Bana bi' doktor
Gör hâlimi, bak beynime
Yaşandı mı bilemedim🎶
Gökte yağmurlar yağıyor, şimşekler gürlüyor.
Yağmurların kanatlarına astım bugün herşeyimi ve hızla düşüyor gökyüzünden tüm duygularım.
Şimşek gibi keskin bir kesik olup yarılıyor tüm hislerim.
Hislerim ahhh ahhh !
Onlardı beni vareden ,onlardı beni ben yapan,onlardı Rabinorya onlardı kilometrelerce uzaktan görmeyi sağlayan bana.
Toprak en
Gözlerin…
Yazılmamış bir şiir gibi…
Baktıkça derine dalıyorum, daldıkça kayboluyorum küçük bir kız gibi.
Güldüğünde, kısılıyor ya hani ince bir çizgi gibi o zaman çok daha fazla seviyorum onları.
O incecik çizgiden içinin parıltısı belli oluyor, parıltılar gülüyor adeta… Sandığından çok daha fazla güzelsin sevgilim…
Baktığımda durdur zamanı ve bırak, kaybolayım içerde, beni bulacaksın elbet biliyorum…
Sevgili Papa,
Adem ile Havva
Sevişmeselerdi doya doya.
Ne sen olurdun
Ne de ben.
Hele bilselerdi,
Habil'in yası tutulup
Kabil'den hesap sorulacak,
Havva sormaz mıydı Adem'e,
"Bir şey taktın mı?" diye.
Beni dinle, Tahtındasın, asan elinde,
Durdur şu katliamı.
Adem'le Havva'dan bu yana
İnsan insanla sevişmek için
soyunmakta.
Bırak
Hapımızı alalım, kaputu takalım,
İstersen sen de katıl,
Mahşer gününe gidilirken birlikte,
Sevişsin insan gönlünce.
Sayfa 25 - Everest Yayınları, 4.Basım: Mayıs 2023Kitabı okudu
Sevgili Papa,
Ådem ile Havva
Sevişmeselerdi doya doya.
Ne sen olurdun
Ne de ben.
Hele bilselerdi,
Habil'in yası tutulup
Kabil'den hesap sorulacak,
Havva sormaz mıydı Adem'e,
"Bir şey taktın mı?" diye.
Beni dinle,
Tahtındasın, asan elinde,
Durdur şu katliamı.
Adem'le Havva'dan bu yana
İnsan insanla sevişmek için soyunmakta.
Bırak Hapımızı alalım, kaputu takalım,
İstersen sen de katıl,
Mahşer gününe gidilirken birlikte,
Sevişsin insan gönlünce.
kendimden nefret ettirmeye bi son ver artık.
tıpkı bizden kestiğin umut,
sulamayı bıraktığın çürük çiçek gibi.
kalbimi çürütmeye bi' son ver artık.
tıpkı yitirdiğin inanç,
bakmayı bıraktığın gökyüzü gibi.
beni bırakacağın inancını yık artık.
bana söylemekle olmuyorsa,
hissettirdiklerin gibi bunu da hissettir.
seni seviyorum demeyi bırak
Bu demirleri bu tahtalara kim döşedi. Bu taşları sere serpe kim attı. Bu uzunca raylar nasıl böyle sağlam ve hareketsiz dizildi. Söyleseler anlayamam. Gidişime bir mana verir mi. Gidiyorum işte hepsi bu. Kaldığım buncacık zaman. Altı bardak çay içip iki simit yediğim karşılığında yüz otuz lira ödediğim ucuz hesap. Kalbine bir lafım yok sana haddime mi yok yok yok. Ama Bütçemiz dost olabilirdi seninle ah beni bir tanıma fırsatın olsaydı
Rana durdur bu treni düdüğü çalmadan önce. Rana yatır dizlerini raylara . Seni ayaklarından öpebilirdim seni yerden kaldırıp sevebilirdim bir kere gitme deseydin bana
Selamünaleyküm dostlar. Severek okuduğum Ayşegül Genç hocamızın "Metropol Bedevisi" kitabının incelemesini yapacağım. Beğeneceğinizi ve istifadeli olmasını ümit eder, iyi okumalar dilerim :)
"Bana ne çok 'gel-git'ler var hayatında, diyorsun.
Tut ki biraz Hacer'im, hayat denen çölde say ediyorum..."
Ömrü say