Ey ateşe sürülmüş ölümler ülkesi
Ufuk çizgilerinde silikleşen anılar
Kutsal soygunlar yasal vurgunlar
Çöplük kumbaralarda biriken çocuklar
Hiçbir dilden
Hiçbir sözcük yetmiyor anlatmaya bu akşam
Kuş kanadında bir bulut mu yalnızlık
Belirsiz bir hüzün çiseliyor yine
Düş yorgunu kirpiklerden akşam üstüne..
….
Adnan YÜCEL
Bir Düş
Bir gece karanlık bir düş dokudu
Yatağımdaydım, meleklerin koruduğu,
Bir karıncaydı gördüğüm düşümde
Yolunu yitirmiş çimenler içinde.
Bir başına, şaşkın ve endişeli,
Bu yol yorgunu belli ki dertli
_ William Blake
“ Kuş kanadında bir bulut mu yalnızlık
Belirsiz bir hüzün çiseliyor yine
Düş yorgunu kirpiklerden akşam üstüne
Kaya çatlağında köknar çılgınlığı benimki
Kıraçlara kahreden tohum dargınlığı
Yağmursuz gülmeyi bilmiyor ki kuraklık
Beynimi yüreğime nasıl haykırsam bu akşam
Bu akşam hiç yaşamamış olsam
Bir badem çiçeği sürsem şimdi namluya
Beynime sıksam
Ölümüm bahar olsa nasıl anlaşılsam”
Çile yorgunu sevdiğim benim
Senden ayrıldıktan sonra
Gör ki neler değişti yaşamda
Ben’i bizde
Biz’i bende yaşıyoruz şimdi
Ekmekse bir çıkında
Yemekse bir tavada
Eller aynı ellerimiz
...
Ey ateşe sürülmüş ölümler ülkesi
Ufuk çizgilerinde silikleşen anılar
Kutsal soygunlar yasal vurgunlar
Çöplük kumbaralarda biriken çocuklar
Hiçbir dilden
Hiçbir sözcük yetmiyor anlatmaya bu akşam
Kuş kanadında bir bulut mu yalnızlık
Belirsiz bir hüzün çiseliyor yine
Düş yorgunu kirpiklerden akşam üstüne
Kaya çatlağında köknar çılgınlığı benimki
Kıraçlara kahreden tohum dargınlığı
Yağmursuz gülmeyi bilmiyor ki kuraklık
Beynimi yüreğime nasıl haykırsam bu akşam
Bu akşam hiç yaşamamış olsam
Bir badem çiçeği sürsem şimdi namluya
Beynime sıksam
Ölümüm bahar olsa nasıl anlaşılsam
Zamanın sonunda karanlığın gölgesinin
Işıkla buluştuğu araftaki ilk tapınaktaydı
Saçlarında raks eden düş yorgunu rengarenk kelebeklerle
Bazen dağlarca göğün yıldız meyvelerine'dek elleriyle uzanırdı
Yüreği hep sıra dışı hüzünlü bir kaderi paramparça içten yaşarken
Her mevsim yinede değişmeyen aşk tanrıçası kokan eşsiz bir kadındı!...