Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu donuk bedenin kiracısı kız, dört duvar arasına sıkışmış bu ruh , hiç şüphesiz sonunda senden gelecek lütuf ışığını bekliyor Tanrım!
elden ne gelir hem ağlamak kifayet etmez ne kadar cömert olsa gönül bir şeyimiz yok ki verelim
Reklam
sen ve ben dünyalı şair ve dünyalı balerin neyleyim hürriyetliyiz hürriyete sevdalıyız
Bir duvar yıkılıyor altında kalıyoruz Bir adam ölüyor bizi gömüyorlar
Sayfa 44 - Karanlıkta / (Presto)Kitabı okuyor
Bir adamı hapsedebilirsin Elena ama fikirlerini edemezsin. Hiçbir duvar beni ya da benim olanı içeride tutacak kadar güçlü değildir.
Reklam
Ulus- devlet fiili sınırları kapsama görevini artık yerine getiremez olunca ,duvar çekme imgesel düzeyde tam da böyle bir sığınak temin eder. Bu bakımdan, sensörler ve görüntüleme aygıtılarıyla donatılmış "sanal bariyerlerin" bu görevi tek başına yerine getirememesi kayda değer bir durumdur.
Sayfa 140Kitabı okudu
Nasıl anlatsam, havada gibiydim hep. Bastığım bir toprak, tutunduğum bir dal, yaslandığım bir duvar yoktu.
İnsan bazen bir yüze; bir ömre yetecek kadar uzun bir süre baktığı hâlde; sorsanız sadece herkesin görebildiği kadarını anımsayabilirken bazen kısacık bir an bile bir yüzü, zihnin duvar kağıdı hâline getirebiliyormuş demek ki.
Şimdi dudaklarında hep o lakayt ve her şeyi bilen tebessüm vardı. Bir türlü anlayamadığı, bir türlü içlerine karışamadığı ve bunu zaten asla istemediği bu insanlarla arasında çelik bir duvar gibi yükselttiği bu tebessüm, onun müracaat ettiği son çareydi. Kendini bu şehrin korkunç akıntısından, ancak, etrafında ördüğü bu soğuk duvarla kurtaracağını sanıyordu,
Reklam
Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.
Gözümde tüten ne şehirler, ne insanlar, ne de kırlar ve ormanlardı. Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor.
Sayfa 29 - OlympiaKitabı okuyor
Bize zamanın , vaktin nasıl bir hızla aktığını gösterir ama..
♤Saatler! Klasik, otomatik, dijital saatler. Kimini kelepçe gibi kollarına takarlar. Kimi saatler, İsa'dan önce helak edilmiş bir kavimden kalma bir put gibi, mütehakkim ve mütekebbir duvarda durur. Kimi, masanın üzerinde tik tak tik tak tik tak bir mahkumiyeti, bir mecburiyeti fısıldar. Kol saatleri. Duvar saatleri. Masa saatleri. Çalar saatler..
İçine doğdu. Karanlık duvar benliğimdir. Onu yıkmalıyım ki nura kavuşayım.Allah’a varayım.İçime doğdu: Ebediyete de öylece varılır. (Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, Peyami Safa)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.