Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Duygu Yavuz

Sosyal kişiliğimiz başkalarının düşüncesinin yarattığı bir şeydir. “Tanıdığımız birini görmek” diye adlandırdığımız basit eylem bile, kısmen zihinsel bir eylemdir. Baktığımız insanın dış görünüşünü ona ilişkin bütün kavramlarla doldururuz ve bu gözümüzde canlandırdığımız bütün içinde, hiç şüphesiz bu kavramlar daha fazla yer tutar.
Sayfa 24 - YKY YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Alışkanlığın uyuşturucu etkisi ortadan kalkınca, son derece hüzünlü faaliyetlere girişiyor, yani düşünmeye, hissetmeye koyuluyordum.
Sayfa 15 - YKY YayınlarıKitabı okuyor
Alışkanlık! Zihnimizin haftalar boyunca geçici bir düzende azap çekmesine göz yuman alışkanlık,ama o olmasa, kendi imkanlarıyla sınırlı kalan zihnimizin bize içinde yaşanabilecek bir barınak sunamayacağı için, her şeye rağmen bulduğu zaman sevindiği, o becerikli ama ağırkanlı düzenleyici!
Sayfa 14 - YKY YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çevremizdeki nesnelerin durağanlığı, bu nesnelerin başka nesneler değil de, onlar olduklarından emin olmamızın, yani düşüncemizin onların karşısında durağan olmasının zorunlu bir sonucudur belki de.
Sayfa 11 - YKY YayınlarıKitabı okuyor
Uyuyan kişi, saatlerin akışından, yılların ve dünyaların sıralanmasından oluşan bir halkayla çevrelenmiştir. Uyurken içgüdüsel olarak bunlara başvurup yeryüzünün hangi noktasında olduğunu, uykuya daldığından beri ne kadar zaman geçmiş olduğunu bir çırpıda okuyuverir; ne var ki sıralamalarda karışıklıklar, kopukluklar olması mümkündür.
Sayfa 11 - YKY yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Acılarının dineceği umudu, ıstırabına katlanma metaneti verir hastaya.
Yüce Tanrı belli ki çok kızmış bize. Ama dünyanın gidişatı da pek kötü! Zavallı Octave’cığımın dediği gibi, yüce Tanrı’yı çok unuttuk, o da intikam alıyor.
Sayfa 98 - YKY YayınlarıKitabı okuyor
Eğer bir insanın aklı ve yüreği varsa, dük olmuş, arabacı olmuş, ne fark eder?
Sayfa 31 - YKY YayınlarıKitabı okuyor
Gönül öyle bir tabloya benzer ki uzaktan bakıldığı halde başka yakından nazar olunsa başka manzara gösterir.
Birçok kişinin şöyle dediğini işiteceksin: “Elli yaşına gelince inzivaya çekileceğim , altmışıncı yaşım beni tüm yükümlülüklerinden azat edecek.” Peki, daha da uzun yaşayacağının güvencesini nereden alıyorsun? Bunun planladığın gibi olmasına kim izin verecek? Yaşamının geri kalan kısmını kendine ayırman ve iyi bir zihin yaratmaya sadece hiçbir şey yapılamayacağı bir dönemini adamak seni utandırmıyor mu ? Son verilmesi gerektiği zaman geldiğinde yaşama başlamak için artık çok geçtir! Tüm planları ellinci ve altmışıncı yaşlara kadar ertelemek ve az kişinin ulaştığı bir noktada yaşama bağlamayı isteyerek ölümlülüğü unutmak ne büyük aptallık!
Sayfa 49 - Türkiye iş bankasıKitabı okudu
Reklam
Yaşlanmaya hiç niyetim yok. Ruh yaşlı doğar, ama giderek gençleşir. Bu hayatın komedisidir. Beden ise genç doğar, ama giderek yaşlanır . Bu hayatın trajedisidir. Bazen aynı anda komedisi.
Bugünlerde insanların çirkin bir alışkanlığı da bu , biri fikrini söyledikten sonra ciddi olup olmadığını sormak. Tutku haricinde hiçbir şey ciddi değildir. Zekâ da ciddi bir şey değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Zekâ kişinin çaldığında bir enstrümandır, o kadar.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Herkes mutlu yaşamak ister, ancak yaşamı mutlu kılan şeyin ne olduğunu görmek konusunda zihinleri kördür. Nitekim mutlu bir yaşama kavuşmak hiç kolay değildir, insan bir kere yoldan sapmışsa , ona kavuşmaya ne kadar istekli olursa , ondan o kadar uzak kalır.Zira aksi yöne gittiğinden, gidiş hız aradaki mesafenin daha da açılmasına neden olur.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
İnanmadan ikna olmak akla da iltifat sayılmaz
Sayfa 53 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Aşk sana hoyrat davranırsa, sen de hoyrat davran ona. Acıtırsa diken gibi, dikeninle sokup Yeniver aşkı sen de.
Sayfa 23 - Türkiye iş bankası yayınlarıKitabı okudu
207 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.