Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gerçek başarı asıl yargıcın sizin Mümin, itaatkâr ve inançlı kulları olduğunuza karar vermesidir.
İsminiz kayıtlara Müslüman olarak geçti diye sevinmeyin, Allah'ın kayıtlarında nerede yer aldığınızı düşünün.
Reklam
Yalnızca Allah için seven ve sakınan, yalnızca Allah için veren ve alan, imanını kuvvetlendirir. (Ebu Davud)
"Bu dünyada bulunmamızın, Rabb'imizin çeşitli nimetlerinden faydalanmamızın kısaca yaratılışımızın asıl gayesi, öteki (ahiret alemi) aleme hazırlıktır. Çünkü bir zaman gelecek ki, bütün gördüğünüz bu eşyalar, tabiat bir gölge gibi yok olacak zevkler, renkler solacak, sararacak, ancak ve ancak insanoğlunun yanına kalacak olan, ilahî vahye inanmış bir ruh ve salih amelidir. Gerçekte insanı kurtaracak olan da bunlardır."
"Onlara dünya hayatının tıpkı şöyle olduğunu anlat: Gökten su indirdik. Yerin bitkisi onunla karıştı ve sonunda bitkiler rüzgarların savurduğu çöp kırıntıları hâline geliverdi. İşte hayat bir mevsim gibi kısadır. Hayatı yeşerten, kurutan, tekrar yeşertecek olan hep Allah'tır. Allah her şeye kadirdir." (18/45)
Sayfa 26 - Dünya Yay.
"Fertlere kendini kabul ettiremeyen bir düşünce, sosyal sahada yer alamaz. Bir hedef bir topluma zorla, kuvvet altında kabul ettirilirse şüphesiz ferdî hedefler, fikrî emperyalizm altına girmiş olur ki; bu kuvvetlerin dayanamaması halinde, yine ferdî hedeflerin ortaya çıkmasına neden olur. Böylece bir süre önce sosyal hedef gibi görülen düşünce etkisini kaybetmiş, herkes kendi düşüncesine yönelmiş hâle gelir. Bütün bunlardan sonra anlıyoruz ki medeniyetin hedefi, ancak insanın yaratılışına uygun olduğu zaman doğrudur. İşte bu an, bütün fertlerin hedefleri bir noktada birleşerek meydana gelir."
Reklam
"...medeniyet İslâmda Müslamanların amellerinin toplamıdır. İslam bağlılarının açısından dünya, ahiretin mahsul kaldırılacak tarlasıdır. İşte Müslüman, bu bilinçten bir an bile yoksun olmadan hareketlerine devam eder. Bu hareket şekli, normal bir şekilde dünyada faydalanmaya ve yararlanmaya mümini zorlar."
Dünya Yay.
"İnanç dünyada amelin evi ise, ahiretde mükafat veya cezanın yeridir. Ahiretteki mutluluk veya huzursuzluk dünya hayatında amellerin iyilik veya kötülüğüne bağlıdır."
Dünya Yay.
Secde etmek yalnızca önünde kapanmak değildir.
"...her insan, diğer insanlarla Allah'ın yeryüzünde halifesi olması dolayısıyla eşittir. Bunun için hiçbir insanın diğer bir insana secde etmesi kesinlikle doğru değildir. Herhangi bir ihtiyaç için, istek için, secdelere kapanırcasına başları eğmek, teslim olmak İslamî olamayan yaşantıdır."
Sayfa 20 - Dünya Yay.
Kitabı sonunda bitirmeye niyetlendim :/ :)
"İnsanın yeri Allah'ın, yeryüzünde ve gökyüzünde en şerefli halifesi (yetkilisi) olmasındadır. Bütün bu varlıklar insanın emrindedir. Bunlar insanın yararlanması, Allah'ın rızasını kazanması için, Allah tarafından yaratılmışlardır. Bunun için insanın böyle bir özelliği olan eşyanın önünde yerlere kapanması her şeyden önce bir utançtır."
Sayfa 20 - Dünya Yay.
Reklam
a) Cahiliye insanı, ilah olarak nitelediklerinden sorunlarının çözümünü ve gereksinimlerinin karşılanmasını diliyor, başka bir deyimle onlara niyazda bulunuyordu. b) Onların ilahları sadece cin, melek ya da tanrılardan oluşmuyordu. Bunlar arasında ölüp-gitmiş insanlar da vardı. Nitekim bu, "Diri değil ölüdürler" ve "Ne zaman yeniden diriltileceklerini bilmezler" ibarelerinden açıkça anlaşılmaktadır. c) Onlar ilahlarının, kendi dualarını işittiğini ve onlara yardım etmeye kadir olduğunu zannediyordular.
Ayetler yorumlarda↓
Bu iki ayet-i kerimeden anlaşılmaktadır ki, cahiliye ehli, ilah olarak niteledikleri varlıkların kendilerini desteklediğini, musibet ve belalardan koruduğunu ve onların himayesinde korku ve zarardan mahfuz kaldıklarını düşünüyordu.
Ayrıca,sonuna dek milyonlarca yıl bu tesadüfün, sürekli olarak tekrar tekrar aynı şekilde yeniden vukuu mümkün müdür?
Sayfa 129
"İnsan, bu alemde hilafet makamındadır. Halife, yetki verilen demektir. Yetki verilen ise, yetkiyi veren varlığa kesin boyun eğmekle görevlidir. Yetki aldığı varlıktan başkasına boyun eğdiği zama yetki verenin koyduğu sınırların dışına çıkmış olur. Onun kendine ait durumu, hizmetçisi yoktur. Nefsi için hiçbir çalışmada bulunamaz. Ancak yetki aldığı varlık adına bütün bunları yapabilir. Eğer kendi kendisine baş olma davasına düşerse, isyan edenlerden sayılır ve cezalandırılır. O'nun hizmetçillerini kullanma yetkisine sahiptir. Bütün bunlar sözü geçerli olanın adıma yapılır. O mülk, yetki verilenin mülkü, o hizmetçiler yetki verilenin kendi hizmetçileri değildir. Onlar gerçek mülk sahibi, Allah'ındır."
"İnsan bu alemde bir yetkili durumundadır ancak, maddi varlığıyla çok basit, değersiz bir yaratıktır. Ona bu şerefi veren, Allah'ın verdiği ruh ve emanete yetkili olmasıdır. Eğer bu emanetten uzak kalır, şeytanın adımlarına uyarak, isyan dalgalarına kendini kaptırırsa, maddi varlığındaki değersizliğe eş bir duruma düşer."
1.500 öğeden 8,5bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.