Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

eda sezgin

"Öyle bir paradoks ki iman, bir cinayeti Tanrı'yı memnun kılan kutsal bir eyleme dönüştürebilir. Öyle bir paradoks ki, İshak'ı İbrahim'e geri veriyor. Öyle bir paradoks ki hiç bir düşünce onu alt edemiyor. Çünkü imanın başladığı yer, düşünmenin bittiği yerdir."
Sayfa 58
Reklam
"İbrahim İshak'a olan talebinden iman yüzünden feragat etmedi; onu imanı sayesinde kazandı."
Sayfa 52
" Tankları, füzeleri sadece bir sapan taşıyla durdurmaya çalışan küçük çocuklarla Câlût'un karşısına sapanla çıkan Davud arasındaki fark denir? Belki de İsrail hükümetinin sapan taşlarıyla eylem yapan çocuklara bu denli öfkelenmesinin nedeni kendi milli kahramanlarının silahını kullanıyor olmaları ya da zalimle mazlumun yer değiştirmiş olmasıdır."
Sayfa 100

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" "Tanrı'nın krallığı, göze görünür bir şekilde gelmez. İnsanlar da 'işte burada' ya da 'işte şurada' demeyecekler. Çünkü Tanrı'nın Krallığı, içinizdedir." cevabını verir. Bu anlamıyla insanın iç dünyasında başka arzulara değil Tanrı'nın isteklerine boyun eğmesi gerektiğini vurgulamaktadır."
Sayfa 198
Devenin üstünde ne zamandır gidip duruyorum. Bir yere aidiyetim ise çöldeki ayak izim kadar..
Reklam
"Derinleşmenin ölçeğidir susmak. Tam secdeye kapanmak susmaktır. Tanrı'ya varan konuşmaz."
Sağlı-sollu poster, heykel ve fotoğrafların arasından, bütün semâvî dinlerin derin izlerini taşıyan, Herakliyus’un, Ömer’in, Muâviye’nin, Salahaddîn’in, Yavuz’un.. Şam’ına giriş yaptık. “Esed’in Suriyesi’ne hoşgeldiniz” yazsa da her tarafta, İslam tarihinin şanlı kahramanlarının izlerini Şam’dan kim silebilir?
"Nizâm-ı âlem için sadece bilmek yetmez, eylemek de gerekir. Çünkü eylemek hem bir bilgi kaynağıdır -dolayısıyla bilmeyi artırır-, hem de bir bilme tarzıdır. Başka bir deyişle yalnızca eyleyenler bilirler, bilenler de eylerler."
" İnsan ancak bilgi ve adâletin hâkim olduğu (nizâm) bir âlemde saadeti yakalayacaktır. Bilginin olmadığı, seyrinde bilginin bulunmadığı âlemde nizâm uğramaz. Öte yandan nizâm-ı âlem insanların eylemlerinin cisimleşmiş hâli olduğundan, beşerî olduğundan eskir, değişir, başkalaşır, gelişir, yenilenir. Ancak nizâmın metafizik ve ahlâkî ilkeleri esas itibarıyla vahye dayandığından sabittir."
"...bir sosyal düzen kendisine göre kurulduğu, maddî bir gerçeklik kazandığı hayat görüşünün ahlâki ilkelerine göre biçimlenir. Eylemler bu ilkelere dayanırsa nizâm sürer, dayanmazsa yıkılır. Dinler ve ideolojiler (dinleşmiş beşeri görüşler) insana hayatın anlamına ilişkin ve bütüne yönelik küllî kavramsal bir çanak verir."
Reklam
"Türkiye'de düşünür bildiğimiz insanların fikirlerinin çoğaltıldığına şahit olamıyoruz, çünkü bu tür insanlar düşünür olarak değil mürşid olarak kabul ediliyor; anmalar da büyük oranda övgü düzmek biçiminde yapılıyor."
"Profesyonel okuma yapmanın üzücü tarafı, gençliğinizde yaşadığınız okuma zevkine çok nadiren erebilmektir. O dönemlerde kitaplar Hazlitt’in ifadesiyle bir gustoydu. Şimdilerde okuma yöntemimiz genel olarak üniversitelere olan iç ve dış mesafemize bağlıdır."
"Çelişki veya ret, inanmak veya kanıksamak, konuşmak veya tartışmak için değil de tartmak ve düşünmek için okumalıyız."
"Tanrı insan ırkını tek bir insandan yarattı çünkü O insanların şunun farkına varmasını istedi: O'nu da çokluk içinde birlik olarak görmek hoş bir şeydir." Bu ifade Müslüman mutasavvıflarının "birlik içinde çokluk, çokluk içinde birlik" öğretisine benzemektedir. Tanrı, zatı itibariyle birdir, ama sıfatları itibariyle çoktur. Zatının değil, sıfatlarının dünyada izdüşümleri vardır. Bu anlamda da O, hem aşkın hem de içkindir.
" Aslolan iyiliktir, kötülük gerçekte yoktur. Kötülük, iyiliğin eksik olmasından ya da azalmasından kaynaklanmaktadır."
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.