Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biat I/Nuri Pakdil
"Ülke, yazarla bozulur, yazarla düzelir. Bizdeki Batıcı yazar da, Marksçı yazar da halk düşmanıdır, sözüyle şunları anlatmak istiyorum. Bir yazarın halk düşmanı olması demek, halkın inandığına inanmaması, halkı horlaması, halkın gönlünde yüce bir yer ayırdığı kutsal değerlere saygılı olmaması halkı salt bir araç olarak görmesi demek değil midir? Halk hiç ama hiç ilgilendirmez bu bayları, canları nasıl istiyorsa öyle, put gibi, durmalıdırlar halkın tepesinde. Halk düşmanı yazarı halk çok çabuk anlar. Halk bir şeye inandı mı, yüreğiyle inanır, tutkuyla bağlanır. Ama ben halkımın inandığına inanıyorum. Halkımın bağlandığı yüce değerlere bağlanıyorum. Çünkü benim düşüncemin kökeni, halkımın inançlarının kökeniyle özdeştir. Bu özdeşlik yeni yeni girişimlerle eyleme de dönüşecek sonunda." Biat I/Nuri Pakdil
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Reklam
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
TIRNAK İÇİNDE YAŞAMAK
Bize anlam kattığını düşündüğümüz her şeyi hemen tırnak içine alıyoruz. Bazen zamanı, bazen mekanı, bazen kişileri, bazen olayları ve durumları... Yaşanmamışlıklarımız bitmiyor çünkü tırnak içine aldıklarımız sürekli değişiyor. En kötüsü de nedir biliyor musunuz? İnsanın tırnak içine alınacak bir şeyinin olmaması... Yaşamak, her bireyde farklı duyguların çağrışımıyla dillendirilse de sanata ve şiire gönül verenlerde yaşamak aslında yaşayamamak şeklinde tanımlanır. Bu çocukluğun, gençliğin yaşanamamasıdır. Bu durum, İlhan Berk'in "Otağ" adlı şiirinde aşkın yaşanmamışlığı olarak ses bulur. Neyse... Şiiri okuyalım. "Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık (İsteğin bulanık kıyısında). Bundan değil midir bizim aşkımızda Sürekli bir akşam hüznü vardır."
Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık (İsteğin bulanık kıyısında). Bundan değil midir bizim aşkımızda Sürekli bir akşam hüznü vardır. 📜İlhan Berk
Kızdırdılar Beni!
-Doğru; abesle iştigal bu! Bir işi icra eden, somut bir şekilde icra eden kişi; işin tarafı olduğunu zannettiği kişiye parsel parsel görev ifasını anlatmaz mı? Yoksa yola koyulduktan sonra mı icra edilecek iş hususunda görev dağılımı yapılacak!Ön görülebilir hale getirmek için geçen zamana değin hiç mi bir şey yapılmadı! Bu işletme yönetiminden
Reklam
'' Cevapsız Ol(may)an Sorular : Söylenemeyenler ''
Seni seviyorum demeden seni seviyorum diyebilmek mümkün mü ? Doğrudan seni seviyorum diyememek utangaçlığın ve çekingenliğin belirtisi olabilir mi ? Ya utanmak yada çekingenlik gibi duygularım yoksa ? Yoksa onu bu kadar kolay anlatmak istemememden mi ? Peki ya kolay olmayacaksa nasıl olmalı ? Her şey de onu hissetsem olur mu? Hissettiklerimle seni seviyorum demeden seni seviyorum diyebilir miyim ? Ama seni seviyorum diyebilmek ucuz insanların numarası değil midir zaten ? Sevmek ucuz insanların numarasıysa ileri bir şey mi yaşamalıyım onda ? İleri bir şey derken aşk olabilir mi ? Yani sevmek ucuz insanların numarasıysa ben aşık mı olmalıyım ? Y-yani o-ona b-ben a-aşık m-mıyım ? Ben a-aşığım bundan dolayı mı " Seni seviyorum " diyemiyorum ?
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.