"Oyuluyorum şu masmavi boşluğa Gölgesiz kıpırtısız Yalnızlık sensin"
sen varsın, ordasın, kısık sesli yalnızlık Sözgelimi Iskenderiye'de bir atlıkarıncada.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Oyuluyorum şu masmavi boşluğa Gölgesiz kıpırtısız Yalnızlık sensin.
Sayfa 104Kitabı okudu
Biçilen ot rengi bir alışkanlıkla Başımı yukarıya kaldırıyorum Her şey ne kadar yakın, her şey ne kadar uzak Gözyaşlarım bile Gülüşlerimle örtülü. Otlarla çiçeklerle bezeli Dar yolda yürüyorum usul usul Parmakları süslü bir tanrıçayı İncitmekten çekinir gibi.
Sayfa 103Kitabı okudu
Sonunda bir iki sesle konuşur oldular Asfalt bir yolun gidip gelişi gibi O kadar benzediler ki birbirlerine Bir kişi olup çıktılar Karlı ve çiçekli bir günde
Sayfa 102Kitabı okudu
Böylece Unutulmuş bir otel koncertosu Bizim olurdu bir daha. (Çok konuşkan iki kişiydiler İki kadın -iki erkek de olabilir– Yıllarca, ama yıllarca konuştular)
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.