İstanbul Kelimesi Hakkında..!
İstanbul kelimesi de Türkçe olmayıp Rumca "şehre doğru, şehre" anlamına gelen "is-tin-polis"ten galattır. Bu bakımdan bu gibi hususlarda lüzumsuz hassasiyet göstermenin anlamlı olmadığı kanaatindeyim.
İstanbul'un Fethine Doğu ve Batı'dan Bakış..!
Bütün bu gelişmelerin temel noktasında yer alan
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir.
Ölüm Yıldönümünde Jose Saramago’yu Anarak...
Ulaş Başar Gezgin
Jose Saramago, 18 Haziran 2010'da vermiş son nefesini. Ömür boyu Portekiz Komünist Partili olan yazar, çok kez, seçilemeyeceği yerlerden, destek amaçlı olarak aday gösterilmişti. Partili, ancak eleştirilerini de sakınmayan bir yazar. Kendini
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir.
Anlatıbilim Açısından ‘Kürk Mantolu Madonna’
Ulaş Başar Gezgin
Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’[ Ali, S. (1943/2004). Kürk Mantolu Madonna. İstanbul: YKY.] adlı yapıtının çokça baskı yapmasını, gençlerin “saf aşkı araması”na bağlayanlar var; bir diğer açıklama da, anlatıda okurun bir ölçüde
İmparator, Çaka'dan ciddi şekilde korkuyordu. Çaka'ya karşı Konya Sultanı Kılıç Arslan'la diplomatik ilişki kurdu. Uc Türkmen beylerini hükmü altına almaya çalışan Kılıç Arslan, Iznik'e yerleşerek Çaka gibi ileri bölgelerde savaşan beyleri kendisine bağlı kılmak istiyordu. Çaka'yı ortadan kaldırmalıydı. Selçuk sultanı olumlu davrandı. İmparator
Osmanlılar Neden Amerikaya Gitmedi?
Toparlayacak olursak,İstanbul'un domine edebildiği bir ekonomik ünite, ne adam yollayıp Amerika'yı kolonize edebilir ne de buradan gelecek hammadelere ihtiyaç duymaktadır.Osmanlı'nın merkantilist politikalar izlemesinin nedenlerini kaçırılmış fırsatlarda değil, belirli kurum ve politikaların eksikliğinde aramak
İnsanlar, medeniyetler, çağlar değişiyor.
İstanbul aynı kalmasa da yerinde duruyor.
Efsaneler gerçeğe, gerçekler efsunlu öykülere karışıyor.
İstanbul, üzerinden farklı medeniyetler geçen yaşlı bir fahişe.
İstanbul 'sudan öyküler' şehri...
Türkiye tarihinde Türkler için Fâtih’in yeri başkadır. Fâtih, 1452 kışında Edirne’de, 1453’ün 22 Nisan’ında da İstanbul önlerinde topladığı meşveret meclislerinde, girişime karşı çıkanlar önünde tarihî konuşmasında açıkça şunları belirtmiştir: Osmanlı ülkesinin tam ortasında kalan, düzme’leri koruyan ve her zaman Batı’dan haçlı ordularını tahrik eden İstanbul alınmadıkça, devletin bekası tehlikededir. O, 1451’de tahta oturduğu andan bu yana, fethi başarmak için gece gündüz çalışıp her türlü diplomatik, askerî, teknolojik ve idarî önlemi düşünmüş ve almış; 20 Nisan deniz bozgunu fethi tehlikeye düşürdüğü zaman da azim ve kararında sarsılmamıştır. İstanbul fethi ve 500 yıllık imparatorluk, yalnız ve yalnız genç Türk hükümdarının eseridir. Bu tarihî bir gerçektir. Harap bir şehir olarak aldığı Kostantiniyye’yi Fâtih vakıflara dayanan külliye-imaretleriyle muhteşem bir Türk-İslam şehri olarak yeniden inşa etmiştir. Sadece Ayasofya’nın vakıf geliri yılda 14 bin altına yükseliyordu.
Fâtih Sultan Mehmed, İstanbul’u fetihle kalmadı.Türk Hakan ve İslâmî Sultan unvanlarından sonra Kayser-i Rum sıfatıyla Tuna ile Fırat arasında, İstanbul ve Boğazlar ekseninde, eski mutlak merkeziyetçi Doğu Roma İmparatorluğu’nu ihyâ etti, Doğu Roma’nın köylü raiyyet statüsünü, vergi kanunlarını Raiyyet Kanunnâmesi’yle ve Osmanlı-Türk devlet nizamını Fâtih Kanunnamesi’yle düzenledi, Osmanlı imparatorluk düzeni, yüzyıllar boyunca bu temel üzerinde ayakta kaldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun her bakımdan gerçek kurucusu İstanbul Fâtihi Sultan Mehmed’dir.
Istanbul fethi ve 500 yıllık imparatorluk, yalnızca genç Türk hükümdarının eseridir. Bu tarihi bir gerçektir. Harap bir şehir olarak aldığı Konstantiniyye'yi Fatih, vakıflara dayanan külliye imaretleriyle muhteşem bir Türk-İslâm şehri olarak yeniden inşa etmiştir.