_Devlet, milletin kendisidir. Milleti, idare edenler devlet değildir. Çünkü irade milletindir. Millet, asildir. Millet işlerini yönetenler, onun temsilcileri olabilir. Bu sistemin uygulanmasında göz onunde bulundurulacak en onemli nokta, milletin siyasi, sosyal, eğitim ve gelişme derecesidir. _Devlet, her parcası diğerinin gorevini hazırlayan veya
Demokrasi, egemenliğin kaynağını halkta (insanda) arayan özelliğiyle "profane" (kutsallığından boşandırılmı ş) bir zihniyete sahip kılınmayı istiyor. Oysa Müslümanlar, Müslüman olmanın getirdiği doğal hâsıla olarak egemenliğin kaynağını vahye (ilahi yasaya) dayandırır. Bu iki farklı zihniyet örtüşmez. Yani bir Müslüman, kendi tanımı icabı, aynı zamanda demokrat olamaz. Bu öngörü, Müslüman'ın fikir ve vicdan özgürlüğüne yabancı olduğu, insan hakları ve adalet kavramlarını tanımadığı biçimindeki yorumlardan kaçınılarak anlaşılmalıdır. Üzerinde durulacak husus, egemenlik hakkının kaynağının insanda (halk veya millet olarak insanda) mı, yoksa vahiyde mi aranması gerektiği sorusunda yoğunlaşıyor. Demokrasi, bu sorunun cevabını egemenliğin kaynağının insan olduğunu söyleyerek veriyor.
Reklam
Demokrasi, egemenliğin kaynağını halkta (insanda) arayan özelliğiyle "profane" (kutsallığından boşandırılmış) bir zihniyete sahip kılınmayı istiyor. Oysa Müslümanlar, Müslüman olmanın getirdiği doğal hasıla olarak egemenliğin kaynağını vahye (ilahi yasaya) dayandırır. Bu iki farklı zihniyet örtüşmez. Yani bir Müslüman, kendi tanımı icabı, aynı zamanda demokrat olamaz.
müslüman demokrat olamaz
Demokrasi, egemenliğin kaynağını halkta (insanda) arayan özelliğiyle "profane" (kutsallığından boşandırılmış) bir zihniyete sahip kılınmayı istiyor. Oysa Müslümanlar, Müslüman olmanın getirdiği doğal hâsıla olarak egemenliğin kaynağını vahye (ilâhî yasaya) dayandırırlar. Bu iki farklı zihniyet örtüşmez. Yani bir Müslüman, kendi tanımı icabı, aynı zamanda demokrat olamaz.
Sayfa 49 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Demokrasi, egemenliğin kaynağını halkta (insanda) arayan özelliğiyle “profane” (kutsallığından boşandırılmış)bir zihniyete sahip kılınmayı istiyor. Oysa müslümanlar, müslüman olmanın getirdiği doğal hâsıla olarak egemenliğin kaynağını vahye (ilâhî yasaya) dayandırırlar. Bu iki farklı zihniyet örtüşmez. Yani bir Müslüman, kendi tanımı icabı, aynı zamanda demokrat olamaz.
Demokrasi, egemenliğin kaynağını halkta(insanda) arayan özelliğiyle "profane" (kutsallığından boşandırılmış) bir zihniyete sahip kılınmayı istiyor. Oysa Müslümanlar, Müslüman olmanın getirdiği doğal hâsıla olarak egemenliğin kaynağını vahye (ilahi yasaya) dayandırırlar. Bu iki farklı zihniyet örtüşmez. Yani bir Müslüman, kendi tanımı icabı, aynı zamanda demokrat olamaz.
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.