Ekmek arası helva gibi, sobanın üzerinde yanan portakal kabuğu gibi, plastik topun kokusu gibi kokuları, tatları alıyor Mahir Ünsal Eriş ve kitapla birlikte yanı başımıza koyuyor. bu duygularla ne yapacağımızı ise tamamen bize bırakıyor. mizahı daha geri planda, hüznü ise çok daha derin. her bir öykünün altında hemen hemen bir travma beklemekte. Kitabın ismi de isabetli kitap isimleri konusunda ilk sıralara yerleşecek kadar güzel.bahsettiği şeyler üzücü olaylar, çok fazla ölüm var, ayrılık var, kayıp var hepsinden öte özlem var. tüm bunları öyle bir anlatıyor ki hayatın tüm koşturması içinde detaylar gibi, gündelik gibi sıradan gibi.