Sultan II. Abdulhamid Han Vefatının 101. Yıl Anısına
Abdülhamid katiyen zalim değildi.
Adına ve hatırasına eklenen “Kızıl Sultan” lâkabı tarihin en büyük yalanı. Boğdurulup yok edilen devrimci talebeler masalı yalan, çuvallara dikilip Boğaz’ın sularına atılan saraylı kadınlar hikâyesi yalan! Tam tersine… Abdülhamid şiddetten nefret ederdi.
Gerçekte, sübutu ve delaleti katî olan nassları reddeden düşünce terk edilmeli ve dışlanmalıdır. Zira bu kabil nasslar her ne kadar az sayıda olsa da dinde son derece önemlidirler. Çünkü Müslüman ümmetin inanç, fikir, şuur ve ilmî birliğini oluşturan bunlardır. Çekişme anında bunlar hakem kılınır ve ihtilaf anında bunlara başvurulur. Bizzat bunlar çekişme ve ihtilaf kaynağı olursa o zaman insanlar neye müracaat edecekler?!
Sayfa 93Kitabı okudu
‘’Zifiri bir halka idi toprak, yıldızlara sığınırdı bazen.’’
Hiç kimse her daim kudretli yahut her daim naçar olamazdı.Yüksekten uçanların boyun eğdiği,alçaktan kanat çırpanların da şimşek hızıyla maviliklerde gözden kaybolduğu zamanlar muhakkak ki vardı.
İnsanları uzaktan seyrederken, onlara her zamankinden yakın olabilirsin...
Devir
Ziyaretim Mevlana'yı
Kabül et Allah aşkına
Bu fakiri divaneyi
Kabul et Allah aşkına
Eşiğine yüzüm sürem
El bağlayıp divan kuram
Büyük lütfun eyle kerem
Sayfa 216Kitabı okudu
İbn-i Abbas Ra şöyle demiştir:
Adem As ile Nuh As ' ın arası on asır idi. Hepsi de İslâm üzere idiler.
İbn-i Kayyim Ra bu konuda şöyle demiştir :
Bu görüş, tartışmasız doğru olan tek görüştür. Çünkü Ubeyy b. Ka’b’in Bakara Suresi 213. ayetindeki şu kıraatı bu görüşü doğrulamaktadır: ...(Onlar dinlerinde) ayrılığa düştüler. Bunun üzerine Allah nebiler gönderdi."
