Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İsmet sıfatının peygamberlerde mevcudiyeti hususunda Ehli sünnetin icmaı olmakla beraber Mutezile78, Şia79 ve Selefi80 ekolden isimlerin de aynı kabulde olduğunu zikretmemiz gerekir. İstisna olarak anılabilecek ehli bidat fırkalar Hariciyye, Haşeviyye ve Kerramiyye zümreleridir. 81 Peygamberlerin ismet sıfatı ile muttasıf olmalarının ne zaman gerçekleştiği konusunda da bir ihtilaf mevcuttur. Bir kısım alimlere göre enbiya doğumundan vefatına değin bu vasfı haizdir. 82 Kahir ekseriyete göre ise bu koruma risalet ile buluştuğu vakit başlamaktadır.83 ****** 78 Kadı Abdülcebbar - el Muğni, c. 15, syf. 17-19; Hayyat - el İntisar, syf. 71 79 Ebu'l-Hasan el-Eşari -Makalatü'l-İslamiyyin, syf. 73; 80 İbn Teymiyye -Mecmuu'l-Fetava, c. 4, syf. 268-269; Vecihi Sönmez, a.g.e., 333 81 Abdulkahir Bağdadi, el Fark Beyne'l-Fırak, syf. 165; Muhammed Humeyyis - İmam Ebu Hanife'nin İtikad Esasları, syf. 440; Pezdevi, Usuliddin, syf. 255;Nureddin Sabuni, a.g.e." syf. 22 82 Şerif Cürcani, a.g.e., c. 3, syf. 491; Yaşar Kandemir, Şifa-i Şerif Şerhi, c., syf. ; Ebu'l-Hasan el-Eşari, a.g.e., syf. 73; Ömer Nasuhi Bilmen, Muvazzah ilm-i Kelam, syf. 194 83 Fahreddin er-Razi, a.g.e.,, syf. 21-22i Saduddin Taftazani, Şerhu'l-Akaid, çev. T. Hakan Alp, syf. 270i Pezdevi - Usuli'd-Din, çev. Şerafettin Gölcük, syf. 255-256
Allah büyüktür, Vezir Efendi, doğru söylüyorsun. EdDar olan Allah En Nafi dirde. Hem cezalandırır hem ferahlatır. El Mugni olan Allah El Ganiyy dir de; kimisini sıkar, kimisine gani gani verir, bazen daraltır, bazen rahatlatır. Fakat cezayı Allah a yorup, biz kendimizde bir suç aramayacak mıyız? Allah büyüktür diye diye gökten hekim inmesini mi bekleyeceğiz? Yarından tezi yok, Edirne ye büyük bir hastane yapılacak.
Reklam
MEZHEPLERİN KURUCU İMAMLARININ ÜMMET İÇİN ÖNEMİ Hanbelî fıkhının en önde gelen âlimlerinden Muvaffakuddin İbn Kudâme (v. 620), kendi mezhebi yanında diğer mezheplerin görüşlerini de delilleriyle birlikte ele aldığı muhteşem eseri el-Muğnî’nin girişinde mezheplerin kurucu imamlarına yönelik mükemmel bir bakış açısı ortaya koyarak şunları
‘Allah’ın indirdiği’ başlığının altına ilk yazılacak olan akıldır. Çünkü o, peygamberlerin tebliğinden önce, o tebliğe muhatap olmamış olanlar da dahil, tüm insanlarda bulunan tanrısal bir cevherdir. Akıl, vahiyden daha önce, daha geneldir. Bu öylesine şaşmaz bir gerçektir ki, İslam bilginlerinin akılcı olmayanları bile, akıl ile vahyin çatışması (daha doğrusu çatışmış gibi görünmesi) durumunda aklın esas alınacağını söylemişlerdir. Bu söylem onlara, Kur’an’ın öğrettiği tartışmasız, tevilsiz bilgilerden biridir. İslam düşünce tarihinde aklın işletilmesinin ve onayının dinin kabul edilebilirliğinin de ölçüsü olduğunu ilk dile getiren düşünür olarak gördüğümüz Mutezile imamı Kadı Abdülcebbar (ölm. 415/1024) şaheseri el-Mûğni de şu tespiti yapıyor: “Akıl ve ilimle ispatı yapılamayan şey itikat konusu da olamaz. Böyle bir şeyin inkârı gerekir. Bunun içindir ki, Kur’an’ın kalpte olan bir mânâdan ibaret olduğunu, aklî- zarûrî delille ispatını istemenin söz konusu edilemeyeceğini söylemek Kur’an’ın reddedilmesini istemekle aynı anlama gelir.” (Kadı Abdülcebbar, el-Muğnî, Halku’l-Kur’an, 14-15)
Geri14
69 öğeden 61 ile 69 arasındakiler gösteriliyor.