Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Öncelikle bayağı eğlenceli bir kitap beklemiştim ama aman aman bir eğlencesi yoktu açıkcası ve çerezlik bir kitap tadı verdi bana. Kitabın büyük bir bölümü güzeldi ama sonlara doğru biraz tadı kaçtı gibi. Konu şu; kızımız Çiçek, çok tutucu, elalem ne der, diye yaşayan bir aile de getişmiş ama buna rağmen üniversitede italyanca okuyup, bir yerde
Roma, Ben Geldim!
Roma, Ben Geldim!Pınar Gencal · Ephesus yayınları · 2017559 okunma
460 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Okuduğum en etkileyici kitaplardan biriydi. Kitabın arka kapağını okuduğumda beklediğim hikayeyle içerik birbirinden farklıydı ve beklediğimden çok daha iyiydi. Oldukça sürükleyiciydi. Romanda ana karakterin psikolojisi oldukça etkileyici bir şekilde yansıtılmış. Bir yandan hisleri diğer yandan içinde bulunduğu koşulların sonuçlarıyla mücadele
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,2bin okunma
Reklam
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Trajik bir haber alan Ali'nin duvara çarpmasından sonra peponideki kendini bulma çabası anlatılıyor... Kido ile birlikte... Hayatımızı neye göre kime göre yaşıyoruz. Gerçekten kendi seçimlerimizi yaşayabiliyor muyuz yoksa elalem ne der kısmında mıyız hayatın???
Sıfır
SıfırTunç Kılınç · Destek Yayınları · 2015958 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Minicik martı kocaman kalp. Mahalle baskısı elalem ne der korkusu. Ya olmazsa ...... Bunların hepsini kafanızdan silip atabilceğiniz bir solukta okunacak basit anlatımlı ama derin manalar içeren dolu dolu bir kitap...
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
250 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
1876'da istenmeyen bir gebelik yaşadığı için Büyükada'ya gönderilen bir genç kızın öyküsü... Elalem ne der korkusunun evlat sevgisine baskın geldiği ailesinin "ölse de kurtulsak" diye Ada'ya yolladığı Vuslat Emine, orada aşkı bulur. Hemen her gün ailesinin özlemiyle yanıp tutuşurken, ailesinin onun ölümü için uğraştığını bile fark eder... Anlatım akıcı, hikaye ise hazin... Depresif olmadığınız anlarda okumanızı öneririm
Gözyaşı Konağı
Gözyaşı KonağıŞebnem İşigüzel · İletişim Yayıncılık · 2016403 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
**********SPOİLER İÇEREBİLİR.*********** Martı Jonathon Livingston bir başarı timsali olarak karşımıza çıkar. Sıradanlığa karşı çıkan, farklılığı dile getiren, damgaların içinden sıyrılan bir metafordur martı. Etkili bir kişisel gelişim kitabı sayılabileceğini düşünüyorum. Livingston, varsa içimizdeki farkındalığı ortaya çıkarabilecek bir karakter. Geleneksel yapıya karşı çıkan, martı topluluğunun kurallarını istese bile uygulama kısmına geçemeyen bu karakter hedeflerine ulaşmayı başarabilmiştir. Hatta hedeflerine ulaşmasını sağlayan hatta ve hatta bir hedef koymasına olanak veren yine geleneksel yapılı martı topluluğu olmuştur. Hal böyle iken bizim martı yalnızlaşıyor tabi. Zannımca yalnızlık çok iyidir ki Jonathon Livingston da yalnızlığının içinde kendini bulup parlayan, ışıldayan martıları ortaya çıkarmıştır. Kitabı okurken beni en çok düşündüren şey: ''Elalem ne der?(!)'' düşüncesinin davranışa bürünmesiyle insanların kendilerini kısıtlamaya başlamasıdır. Damgalanmaktan korkan bireyler haline gelerek çoğu zaman kendi özümüzün nerede olduğunu unutuyoruz. Değerlendirmemi Goffman'ın bu konuyu en iyi özetler halde olan şu cümleleri ile bitirmek istiyorum: ''Bir bireyin varsayılan kimliği ile fiili kimliği arasında bir uyuşmazlık varsayılır. Bu uyuşmazlığın farkına varıldığında veya bu uyuşmazlık aşikarsa söz konusu bireyin toplumsal kimliği örselenir; söz konusu uyuşmazlık, onu hem toplumdan hem de kendisinden koparma yönünde bir etkide bulunur ve böylece itibarsızlaştırılmış bir kişi olarak, kabul görmediği bir dünyaya göğüs germek durumunda kalır.''
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,4bin okunma
Geri149
497 öğeden 491 ile 497 arasındakiler gösteriliyor.