Okuduğum en eğlenceli felsefe kitabı olduğunu söyleyebilirim. Erasmus, yazdıklarının her satırından zekâ fışkıran müthiş bir yazar. Dostu Thomas More’u eğlendirmek adına kaleme aldığı Deliliğe Övgü adlı bu kitapta, bilerek veya bilmeden, insanlığın sinir uçlarına dokunmuş. Çocukluk, dostluk, aşk gibi kavramlar üzerine düşünmeye davet ediyor. Nefis bir klasik.
Diğer çeviriler arasından tercihen mi okudunuz.Bir çok yayınevinde var Deliliğe Övgü.Hangisinden okumam gerektiğine karar verememiştim ben.Beğendiniz öyleyse çeviriyi?
Çeviriden bağımsız bazı redaksiyon ve düzelti hataları olmasına rağmen oldukça anlaşılır bir dili var. Çiğdem Dürüşken, Latince aslından tercüme etmiş, ben başarılı buldum.
Yazarın gücü, yerel ağızları ve alt sınıf yaşamları (sınıfsal ve ekonomik yönden) roman atmosferinde tüm canlılığıyla yaşatarak okura geçirebilmesinden geliyor. Bu anlamda, Antabus’un Leyla’sı, son zamanlarda okuduğum en çarpıcı roman karakteri oldu.
Ayrıca, kadının edebiyatta olduğu gibi hayatta da özne olma mücadelesi verdiği çağdaş dünyada, tüm toplumsal siyasal baskıları kırıp artığımız bir geleceğe inançla, güzel bir 8 Mart diliyorum tüm kadın arkadaşlara.
AntabusSeray Şahiner · Can Yayınları · 20143,541 okunma
Kitabı bilmeden tiyatrosuna gittim , ben bu kadar ağladığım bir oyun hatırlamıyorum, oyun esnasında sesim çıkmasın diye hickiriklardan nasıl kendimi güç tuttuğumu biliyorum. 3. Sayfa haberi baktığın zaman ama öylesine gerçek ve iğrenç bir acı ki...
tiyatrolar.com.tr/m/tiyatro/antabus
Sınıfta okumayı ilk söken Ayşe oldu. Ayşe yakasında kırmızı kurdeleyle gezdikçe diğer veliler çatır çatır çatlıyor (...) Diğerlerinin çocukları Ali'ye topu tutturana kadar Ayşe'nin Ali'si Avrupa liglerinde top koşturmaya, Işıl'ları ılık süt içene kadar Ayşe'nin Işıl'ı o sütten mayaladığı yoğurtla cacık yapmaya başlamıştı bile.