Bir insana salt kendi kendime yetemediğim için bağlıysam o kişi ancak bir can simidi olabilir. Aradaki bağın sevgiyle hiçbir ilgisi yoktur. Mantığa aykırı görünse de yalnız kalabilme becerisi, sevme becerisinin koşuludur.
İnsanlığın başlangıcından itibaren, yaşamın olduğu her yerde, yaşama imkânını ve iradesini inanç veriyordu. İnancın ana çizgileriyse her yerde hep aynıydı.
Onların eseri olan ben, yine onların düşünce ve sözleriyle düşünerek onlara diyorum ki, bunların hepsi boş ve anlamsızdır. "Bunda bir yanlışlık var!" diyordum kendi kendime. Fakat bu yanlışlık neydi, işte onu bulamıyordum.