Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif

295 syf.
8/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Çoğumuzun edebiyat derslerinde duyduğu ilk psikolojik roman olan Mehmet Rauf'un Eylül kitabı Eylül, evli bir kadın ile aile dostları olan bir adamın yasak aşkını anlatıyor. Tabii bu yasak aşk gözyaşlarıyla, kıskançlıklarla, vicdan azapları ile dolu. Birbirlerine olan büyük aşkları, kadının kocasına duyduğu bağlılık ve vicdan azabı yüzünden sürekli bocalamalarla geçiyor. Kıskançlıklarla, heyecanlarla, kırgınlıklarla dolu bir kitap. "...gözler bu yalnızca kendilerinin anlayacakları anlamlarla bitip tükenmeyen parıltılar oluşturdular." Sf.191 Ayrıca aşkın yalnızca bedende değil gözlerde yaşanabileceginin hislerin gözler yoluyla aktarılabileceğinin de büyük bir kanıtı bu kitap. Her ne kadar yasak bir aşk olsa bile duyguları bu kadar net ve hoş bir şekilde aktarılması çok hoşuma gitti. Kitabı okurken Suat ile beraber oturup Necip'e aşk duydum. Necip ile beraber Suat'ın aşkından hastalanıp yataklara düştüm. Onlarla beraber onları kıskandım, onları sevdim, onlarla heyecanlanıp onlarla üzüldüm. Kitabı gerçekten hissettim. Dilin kullanım yönüne de gelirsek yazarımız akıcı bir üslupla kitabını yazmış. Hissettirilecek biçimde diyaloglara yer vermiş. Yoğun duygularla donatmıştır kitabı.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Kaldırım Yayınevi · 201439,7bin okunma
Reklam
61 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sevgi ve Saygıyla Martı Jonathan
Jonathan Livingston sadece bir martı değil. Jonathan; umudun, inancın, hayalperestliğin simgesi. "Bilebildigimiz tek şey, bu dünyaya yemek ve olabildiğince uzun yaşamak için geldiğimiz " (sf.38) Hayır işte Jonathan bunu reddediyordu. O yaşamın gerçek anlamını aramak istiyordu. Yaşamak için nedenlerimizin olması gerektiğini savunuyordu. Evet işte öğrenmek, keşfetmek, özgür olmak gibi bir sürü neden sıralanabilir yaşam için. Azmin, kararlılığın önünde ne sürüden gelen gelenekler ne de başarısızlıklar engel olabilir. Yeter ki isteyelim yeter ki amaçlarımız doğrultusunda çalışalım. Jonathan gibi düşünüyorum ben de. Elde etmek istediğin zaman o başarıyı, önünde engel kalmıyor. Azmedince... Kitabın dili, akıcılığı, anlatım tarzı aşırı hoştu. Ve yalın bir anlatım tarzına sahipti. Yazar Richard Bach kitabı yazmayı bitirdikten sonra aslında üç bölümün kitabı tamamladığını dördüncü bölüme gerek olmadığını söylüyordu fakat hoşuma giden dördüncü bölüm ile ilgili asıl nokta yazarın şu sözleri oldu : " Peki o zaman neden o bölümü yakmadım. Bilmiyorum. Bir kenara kaldırdım. Ben ona inanmasam da kitabın son kısmı kendine inandı. Bu bölüm benim reddettiğim şeyi biliyordu: Yöneticilerin ve ritüellerin gücü yavaşça çok yavaşça istediğimiz gibi yaşama özgürlüğümüzü öldürecektir. " Aynen yazar inanmasa da kitabın son kısmı kendine inandı ve biz okuyucuları da kendine inandırdı. O yalnızca azmedip başaran bir martı değil o aramızdan binlercesi...
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,2bin okunma
182 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitaba ilk olarak konusundan başlamak istiyorum. 40 ailenin huzurlu, mutlu ve çok güzel bir adada yaşamasıyla başlar kitap. Tâ ki 'başkan' adaya taşınıncaya kadar. Ülke başkanı eşi ve torunuyla adaya yerleşirler. Ve dengeler bir anda değişmeye başlar. Başkan 1 numaralı ada sahibi ile arasını cok iyi tutmaya çalışır çünkü bu durum onun çıkarlarına uygundur. Sözde demokrasi adına kendi koyduğu kuralları adada yaşatmaya çalışır. Bunu da demokrasi kelimesini ve 1 numaraları komşusunu arkasına alarak gerçekleştirir. Kitap ekolojik dengeyi de ayrıca vurgulamıştır. Martıların yılanla beslendiğini martı eksikliğinde fazla yılanın ortaya çıkacağı ve yılanların insanları zehirleyebilecegi gibi bircok yerde deginmistir. Martıların üstünde bu kadar durması da ayrıca fazlalıktı. Ayrıca kitabın distopya kapsamının içine alınması bana saçma geldi. Çünkü bu kitap distopik bir dünya dışında her şeyi barındırıyor. Size İyi Okumalar :)
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
476 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Mükemmel
Sizden 1-1000 arası bir sayı tutmanız istense sizde sizin için hiçbir anlam ifade etmeyen 658 sayısını tutsanız ve hiç tanımadığınız biri bu sayıyı bildiğini söylerse tepkiniz ne olurdu? Korkar veya endişe mi duyarsınız? O zaman siz de Mark Mellery ile aynı taraftasınız. Aklından tuttuğu sayıyı elindeki zarfta görünce Mark Mellery de çok korkmuştu. Nasıl olur da hiç tanımadığın biri aklından geçenleri okuyabilirdi? O da buna anlam verememişti. Bu yüzden 20 yıldır görüşmediği ünlü dedektif (Dave Gurney) olan üniversite arkadaşına gitmeyi düşündü. Dave Gurney'in ve bu psikopat kişinin zeka karşılaştırması büyük bir haz içeriyor şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum. Bu kitap John Verdon'un ilk kitabı. 2010 yılında basılmış. Ayrıca seri olarak da kitabın devamı var. Aynı dedektifin maceralarını anlatan bir seri. İlk kitabı olmasının yanında harika bir üslup, akıcı bir dil, sürükleyici bir roman.
John Verdon
John Verdon
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 202341bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Babasının Muhsin'e sormadan kalkıştığı işin sonucunda aslında ne kadar da büyük bir felaket başlamıştı. Ufak, basit sorunları gözünde büyüterek babasını, annesini hatta hamile eşini terk etti. Gittiği askerlikte başta önemsiz sandığı yalanı onu büyük bir felakete sürükledi. Daha sonra içinde kalan pişmanlıkların geri dönüşü yoktu. Bu kitapta ikili ilişkilerin yaşadıkları inanç ayrılıkları büyük felaketlere yer açarken daha sonradan doğrusunu araştırıp bulduktan sonra aslın İslam olduğunu anlatan bir kitap. Ben kitabın akıcılığını, sürükleyiciliğini ve yazarın anlatım tarzını çok beğendim. Kalp kırmaya gönül koymaya gerek yok sevgi diye bir gerçek varken sahtesine peşinden gitmek gereksiz. Tabii ölüm diye de bir gerçeklik var. Sevdiklerinize sıkı sıkı sarılın. Keşke'ler yerine iyiki'ler doldursun hayatımızı.
Babamdan Sonra
Babamdan SonraAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 2020856 okunma
Reklam
198 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Kitapta 16 yaşında Holden adlı bir karakterin psikolojisini anlatıyor. 16 yaşında olan bu ergen Holden aslında çoğu ergeni temsil ediyor. Bir ergenin psikolojisini anlatan bu kitap bana güzel geldi. Holden hem ailesinden uzakta yaşamak isteyen hem de okulu sevmeyen biri. Aynı zamanda kardeşine duyduğu yoğun sevgi bunların hepsinin önüne geçebilir. Bu kitap daha önceleri ahlaki kurallarına uymadığı için yasaklanmış.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,2bin okunma