“Hüngür hüngür, sarsıla sarsıla ağlıyordum. Beni kimse görmüyor, duymuyordu.”
Newton başına düşen elmayı, elma olmak haysiyetiyle mütalaa etseydi belki çürümüş diye atabilirdi. Fakat o böyle yapmadı. Şu elmadan nasıl istifade edebilirim?.. diye kendine sordu. Azamî istifadem ne olabilir?.. dedi.
Sayfa 226
İç çocuğunuzu arayış uzun süreli bir yolculuktur. Elma ağacı dikildikten bir hafta sonra o ağaçtan elma toplamayı beklersiniz, kendinizi hayal kırıklığına baştan mahkum etmiş olursunuz.
Sayfa 224Kitabı okudu
Televizyon karıncalı, insan netti
Dertlinin derdi, dertsize dertti
Evcilik oyunu, oyundan ibaretti
Eskiden hayat daha güzeldi...
Herkesin evi, herkesin eviydi
Veresiye defteri yoksulun cebiydi
Her semtte yalnız bir kişi deliydi
Eskiden hayat daha güzeldi...
Büyüklere saygı çok büyüktü
Şimdi büyükler boynunu büktü
Elmalar elma, erikler
Düşmanın ülkesi viran olacak!
Türkiye büyüyüp Turan olacak!
Kan ile kılıçtır Türk'e alamet,
Tehlike içinde görür selamet,
Düşmana kopardık kızıl kıyamet,
Yarısı serildi meydan içinde...