Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslam’ı kabul eden her insanın kesin olarak bildiği üzere yeryüzündeki en büyük mâruf “tevhid”, en büyük münker de “şirk”tir.
Hâkimiyet ve kanun koyma Allah'ın hakkıdır. İlah ve rab kim ise, kanun koyan ve kullarının hayatını düzenleyen de o olmalıdır. Bu nedenle bir kimse çıkar da Allah'tan başkalarının da kanun çıkarabileceğini, onların da hükmetme yetkisine sahip olabileceğini, egemenlik ve hükümranlığın Allah'a ait değil de millete ait olması gerektiğini söylerse, bu insan Allah'ı hâkimiyet ve kanun koymada birlememiş, onu tevhid etmemiştir.
Reklam
❀ ... müminler hilkatte eş ve dinde kardeştir, kardeşin kardeşe vazifesi de birbiri için iyi ve güzeli dilemesi, birinin diğerini kötülükten korumasıdır.۵ •| Diyanet Aylık Dergi / Nisan 2024 Sayı: 400 🌙
İslam ümmeti, düzenini polisle sağlayan bir ümmet değildir. Herkesin iyilik için yarıştığı, herkesin "emr-i bi'l maruf ve nehy-i ani'l münker" yaptığı bir ümmettir.
İmam İbn-i Kesir rahimehullah Bakara Sûresinin 112. âyetini tefsir ederken şöyle der: " Bir amelin makbul olması için iki şartı vardır. Birincisi; yalnız Allah için yapılmış olması, ikincisi ise şeriata uygun olması. Bir amel, her ne zaman Allah için yapılır ama şeriata uygun olmazsa kabul edilmez."
Zira herkes çok iyi bilmektedir ki bugün İslam davetçileri azalmış, münkerler ise çogalmıştır. Davetçilerin tek başına bunlarla mücadele etmesi artık imkânsızlaşmıştır. O halde herkes bu noktada sorumludur. Bu sorumluluktan kimse kendisini kurtaramaz. Allah için sorumluluklarımızı tespit edip görevlerimizi yerine getirelim ve bu sayede kendimizi Allah’ın gazabından koruma altına alalım.
Reklam
Müslüman goygoycu olamaz, her espriyi tıklayamaz. Birilerinin iffetine zarar veren, bir ırkı tahkir eden, bir firmayı mahcup hâle getiren espri yapılamaz. Böyle bir mizah bizde olmaz. Kadın üzerinden ahlakı zedeleyen, insanların prestijini sarsan şakalar yapılamaz. Eğlence ve mizah helaldir ama bu helallik sınırsız değildir. Haram olan bir mizah konusu bize ulaştığında, bunu ulaştıranı yaptığının haram olduğu konusunda uyarır, emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker yaparız. Mecburuz buna. Müslüman, esprisinin bedelinin cehennem olmasından korkmalıdır. Özellikle dine ve şeriata ait konularda 'eğlence' imanımıza mal olabilir. Bizi imanımızla yüzleştirecek bir espriyi onaylayamadığımız gibi sessiz de kalamayız.
Mahmud Efendi Hazretleri
"İstanbul'un bütün evleri medrese olsa; emr-i bi'l-mâruf ve nehy-i ani'l-münker olmasa bir değer ifade etmez." 
Sayfa 193Kitabı okudu
Ve yine her kim ‗Lâ ilâhe illallâh‘ derse, yani:
* Allah‘tan başka kanun koyan tanımıyorum, * Allah‘tan başka her kurumun egemenliğini reddediyorum, * Hâkimiyetin kayıtsız şartsız Allah‘a ait olduğuna inanıyo-rum, * Hayatıma Allah‘tan başkaları karışamaz, * Hayat düzenimi Allah‘tan başkaları belirleyemez, * Ev hayatımın, iş hayatımın, siyasi hayatımın, sosyal hayatımın kanunlarını yalnızca Allah tayin eder, * İbadet ve itaatim yalnız Allah‘adır, * Duâmı yalnız Allah‘a yaparım, * Yardımı, medetimi yalnız Allah‘tan beklerim, * Hakiki anlamda yalnız Allah‘tan korkarım, * Sevgim, muhabbetim ve tevekkülüm sadece Allah‘adır, * Fayda ve zararı sadece Allah verir… derse, işte o kimsedir cennete girmeyi hak eden ve o mübarek mekâna aday olan!
"Din-i Mübin-i İslam'ın devam ve bekası, emr-i bi'l mâruf ve nehy-i ani'l münker yapmaya bağlıdır. Din-i Mübin-i İslam'ın inkırâsı (yıkılması), emr-i bi'l mâruf ve nehy-i ani'l münkeri terk etmeye bağlıdır." ~Ali Haydar Ahıskavi (kuddise Sirruhû)
Reklam
Büyük İmam Fudayl b. Iyad’a, Mülk Sûresinin ikinci ayeti olan "O hanginizin daha güzel amelde bulunacağını denemek üzere ölümü ve hayatı yaratandır" ayeti okundu ve: —En güzel amel hangisidir, diye soruldu. İmam bu soruya: —En ihlâslısı ve en doğru olanı, şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine oradakiler: —Ey Ebu Ali! Amelin ihlâslı ve doğru olanı da ne demektir, diye tekrar sual ettiler. Fudayl rahimehullah: —Bir amel ihlâsla yapılır ama doğru olmazsa, kabul edilmez. Aynı şekilde doğru olarak yapılır ama ihlâslı olmazsa, ihlâslı olana kadar kabul olmaz. Bir amelin ihlâslı olması yalnız Allah için yapılması, doğru olması da sünnete uygun olması anlamındadır, diye cevap verdi.
Ahlâkı benimseyen toplum, benimsediği ahlâkı korumak zorundadır. Dinimiz bu sorumluluğa emr-i bi'l maruf ve nehy-i ani'l-münker (iyiliği yaymak ve kötülüğü engellemek) adını vermiştir.
Sayfa 133Kitabı okudu
145 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.