"Birtakım mekteplerimiz var; birçok şeyler öğretiyoruz. Fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için çalışıyoruz. Bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? Çocuklarımızı muayyen yaşlara kadar okutmayı âdet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver hayatı kaplayacak... O zaman ne olacak? Kriz..."
"Dünyanın bütün yükünü sen mi omuzlarında taşıyacaksın? Hem de yapabileceğin hiçbir şey yokken; dünya çoktan parsellenmiş ve kemikleşmiş bir yerken; yerleşik hale gelmiş korunaklı çelişkilerine, tutulmuş köşelerine dokunmana izin vermiyorken!"
"...her şey doğru olmak, doğru olmayanlar da doğru yapılmak zorundaydı, aksi taktirde doğruluğun ne anlamı kalıyordu ki? Yalnızca kendini kandırıyordun."
"Ve belki de tımarhanedeki deliler kursaklarındaki sırrı artık ağızlarından kaçıracak kadar ruhları zayıfladığı içindir ki, böyle demir parmaklıklı kümeslere kapatılmışlardı."