Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Binlerce askerine hitaben o büyük komutan şunları söylemiştir: "Ey insanlar! İşte önünüzde deniz gibi bir düşman, arkanızda düşman gibi bir deniz! Sizin için sabır ve sadakatten başka çare yoktur! Bilesiniz ki siz bu adada açların sofrasındaki yemekler gibisiniz. Düşmanınız sizi Ordusu ve silahları ile karşıladı. Onların silahları fazla, erzakları bol, sayıları çok... Sizin ise elinizdeki kılıçtan başka ağırlığınız ve düşmanın elinden alacağınız yiyeceklerden başka yemeğiniz yok! Hiçbir şey yapmadan şu durumumuz birkaç gün devam etse kuvvetten kesilir, olduğumuz yerde kalakalırız. Böyle olunca bizden şu an korkan düşman da halimizi görüp bize karşı cesaretlenir. Bu kötü akıbete düşmekten kendinizi koruyarak, şu azgın düşmana karşı gelin, görevinizi hakkınca yerine getirin. Bilesiniz ki daha zor olana Azıcık sabrederseniz daha lezzetli olan refahtan daha uzun süre istifade edersiniz. Bilesiniz ki sizi çağırdığım şeye ilk uyacak olan benim! Canınızı düşünerek benden yüz çevirmeyin. Siz de benden daha fazla bir zorluğa katlanmayacaksınız. Sizin payınıza düşenden daha fazla benim payıma düşmeyecek. Unutmayın şu an hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz. Böylelikle İslamiyeti bu topraklara yerleştireceğinize inanıyorum."
Turancılık
Turancılık, Türkiye'de 60 yıldan beri tartışılan bir konudur. Zaman zaman Türklerle akraba milletleri de içine alan bir sistem halinde düşünülmekle beraber bugün Turancılık deyince Türkiye'de anlaşılan şey tarihi mirasları da dahil olduğu halde bütün Türklere tek devlet halinde birleştirmek ülküsüdür ve her Ülkü gibi nesillere bakan kan
Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
EY TÜRK GENÇLİĞİ;
NE DEMİŞTİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK; 'BENİM ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR.' Bir insanın daima dürüst kalabilmesi için çocuk kalmayı başarmış olması gerekir. Genç kalmayı içinde çocukluğunu büyütmeyen her insan başarır. Emperyalizmin yaralı çocuğu olmasaydım emperyalizmin sonunu getirecek fikri, çabayı, devrimi, gücü ortaya koyan biri olamazdım.
Ey Türk Gençliği aşağıda paylaştığım yazıyı çok dikkatli okuyun
YENİ DÜNYA DÜZENİNİ TÜRKLER KURUYOR Batı emperyalizminin yeni dünya düzeni palavrasını beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri boşa çıkarttı. Dünyanın yönetimi yeniden Türklere geçtiğine göre biz neler yapacağız ona odaklanma zamanıdır. Her alanda gelişen Asya güçleri Rusya ve Çin dayatmacı batı emperyalizmine karşı
Zavallı insan, ruhunun çevresine, yüksek ve aşılmaz bir çit örmüş, içinde günübirlik vücut ve ruh hayatçığına düzen ve güvenlik sağlamaya çalıştığı küçük bir harman yapmıştır. Bu harmanın içinde her şey çizilmiş yolları, kutsal göreneği izlemeli; basit, kolay anlaşılır yasalara uymalıdır. Böylece, ne olabileceğini ve nasıl davranmamız gerektiğini belirli bir güvenle önceden görmeyi isteriz. Korku istilalarının hükmü altındaki bu esrarengiz harmanın içinde, küçük, kırkayaklı kesinlikler hüküm sürer. Herkesin ve her şeyin binlerce yıldan beri kovmak için örgütlendiği utanç verici, öldüren düşman aynıdır: Büyük Kesinlik. Bu Büyük Kesinlik de, şimdi çiti aşmış, benim üzerime saldırmıştı. Kıyıma varınca, biraz soluk aldım, sanki harmanın ikinci korunaklı hattına varmış da korugana girmiştim. “Bütün bunlar,” diye düşündüm, “bizim huzursuzluğumuzun çocuklarıdır ve uykuda simgenin en parlak süsüne bürünürler. Onları biz kendimiz yaratırız; bizi bulmak için uzaktan hareket etmezler; bunlar, sonsuz güçlü, karanlık bölgelerden bize gelen bakışlar değildir; bizim dışımızda hiçbir değerleri olmayan, bize ait yayımlardır. Ruhumuz alıcı değil, vericidir; onun için korkmamalıyız.” Yatıştım; karanlık haber yüzünden ayaklanmış olan yüreğimi mantık yine düzene soktu, kanatlarını makasladı; garip köstebeği kesti, dikti, onardı ve tanınan bir fare haline soktu; böylece de yatıştı.
Sayfa 332 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sabaha karşı uyandığımda, aklımda şimdiye kadar kendilerini hayattan geri çekmiş, çileci derviş yaşamları sürmüş bütün insanlar vardı. Mağaralarda yaşamayı kabul etmiş, şehirlerden uzakta yapayalnız, çırılçıplak yaşamayı medeniyete başkaldırı olarak görmüş insanlar vardı aklımda. “Acaba” dedim. “Benim içimdeki isteğin kaynağı da böylesine bir medeniyet düşmanlığı mı ya da içine dönme arzusu mu?” Medeniyete düşman değildim. Sadece zarar veren yönlerinin farkındaydım. İçime dönmeninse peşinde asla değildim, çünkü çok boyutlu düşünebilmeye başladığım günden beri yani dokuz yaşımdan beri içimden asla çıkmamıştım. Benim yapmaya uğraştığım, kendime sonsuz bir yalnızlık içinde yaşayabileceğimi kanıtlamak da değildi. Çünkü zaten bir insanın hissedebileceği en büyük yalnızlık suyunu içiyordum her uykumdan önce...
Reklam
TARİH MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü HER KONUDA HAKLI ÇIKARTIYOR İrfan ordularını Köy Enstitüleri ile kurdu. O damarı din düzeyine düşürülmüş eğitim ve öğretim ile kestiler. İmam hatip okulları siyasetin arka bahçesi oldu. Bugün devlet bu liyakat yoksunu terbiye ile doldu. Cumhuriyet devrimlerinin en önemli ilkelerinden birisi laiklik
SAVAŞ KAPIYA DAYANDI İyi yönetimin olmadığı bir ülke iki sonucu kaçınılmaz yaşar. ✓ Birincisi enflasyon ve yüksek yaşam pahalılığı soygunu, ✓ İkincisi savaştır.
Dünya, büyük bir manevî buhran geçiriyor. Manevî temelleri sarsılan garb cem'iyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felâketi gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müdhiş sâri illete karşı, İslâm cem'iyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, bâtıl formülleriyle mi? Yoksa İslâm cem'iyetinin
Bildim ki nefs dedikleri en büyük düşmandır. Seninle ama sana düşman…
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.