Ahh evet, Zülfü Livaneli...
Kitap tarihsel olayları kısmen ele alsada, tarihsel bir roman değil.
İktidar ile birey arası ilişkisini daha çok ön planda tutmuştur.
Ortasından sonra çok sardı beni...
Hele ki sonda padişahın babalık duygusunun ön planda olması ve eskilere göre bir babanın çocuğunu öldürterek( boğarak) öldürülmesine karşı çıkıp, ben böyle bir şey yapamam, eski saltanatı sürdürmem demiştir.
Kendi çocuğumu iktidar için o acıya sokmam, demiştir.
Beni en derin sarsan yönü padişahın tutulduğu yerdeki Sabrı. Her gün dualar eder, Kur'an-ı Kerim okurdu. Ve 4 gözle onu görmeye gelen kulu...
İyi ki okumuşum dediğim kitaplardan.
Zülfü Livaneli'nin diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum...
Şiddetle tavsiye ederim:)