Albert Camus'un bir insanı en yalın ve samimi haliyle anlattığı romanı, kişinin kendisinin bile farkında olmadığı ruh halini ortaya çıkarmış ve çok rahatsız edici şekilde yazıya dökmüş. Dünden bugüne artan bireysel yalnızlığımızı yüzümüze vurmuş. Yazar, kahramanıyla; kahroluşunu ağlamadan yaşayan, sevdiğini sözcüklere aktaramayan, herhangi bir hisse sahip değilmiş gibi görünen bir adamla şaşılacak derecede kuvvetli ve etkileyici bir ders vermek istemiş biz insanlara.
Yani kitap diyor ki; yaşıyoruz işte. Varız. Hava sıcak, tozlu. Deniz diye bir şey var, tuzlu. Tetiğe basarsam ses çıkar, tanımadığım ve benim için hiçbir şey ifade etmeyen adam ölür. Terliyorum. Zihnim uyuşuk. Sıcak var. Toz var. Ter var. Bunaltı. öyle işte.. Hadi o zaman, toplumun istediği biri gibi olamayan bütün yabancılara diyelim..