Her şeyden önce şunu belirtmek istiyorum ; kitapta tanıştığım aile edebiyatta tanıdığım en ilginç ailelerden biriydi.
Sloganı “Hayatta başarılı olamadınız mı? Bize gelin ,ölümünüzü başaracaksınız”olan bir dükkân ve bu dükkânın içinde intihar etmek isteyen kişiler için birçok malzeme var.
Bu dükkânın sahipleriyse mutsuz, karamsar,kasvetli,müşterilerine intihar malzemesi satan,bu malzemelerle onlara intiharlarında yol gösteren ,bazen müşterileri tarafından cenazelerine davet edilen bir aile.Ailenin çocuklarından biriyse Alan.
Alan aile üyelerinden epey farklı.Aile hiç onaylamasa da gülen, içi sevgi dolu, her şeye iyi tarafından bakan bir çocuk.Alan,aile içindeki sözleriyle,dükkândaki hal ve tavırlarıyla,tüm varlığıyla,mezarlıktan başka pek bir yere gitmeyen, doğum günü pastaları tabuttan olan ,mutluluğa tahammülü olmayan ailenin genel yaşantısına göre bir aykırı çiçek ve enerjisiyle de kasvetli bir ortamda adeta bir kardelen.
Bir gülüş,sevgi,neşe,pozitif enerji bir şeyleri değiştirebilir mi,yoksa içinde bulunulan mutsuz ortam ve durumlar, yaşamı ve yaşamın içindeki güzellikleri kabul etmeyen bir bakış açısı bir gülüşü,neşeyi kendine benzetip,yok eder mi? Roman bu sorunun cevabını verirken ilginç konusuyla ve sade,merak uyandıran anlatımıyla beni kendine hayran bıraktı.
Trajikomik bir kitap olan İntihar Dükkanı ters köşe, beklenmedik bir sona sahip.
ALINTI
Her şeyden vazgeçmek uzun hikâye.