Equilibrium/Kurt Wimmer(2002)
Akıl Çağı’nda yatıştırıcılara ihtiyaç vardır. Makina Çağı’nda. Proziumlara. Prozaclara. Düşünmek ve hissetmek yasaklanmıştır çünkü. Düşünmeyi ve hissetmeyi harekete geçiren her şey! Felsefe ve sanat, kitaplar ve tablolar. İnsanı insan yapan her şey!
En önce La Gioconda (Mona Lisa) yakılır. En başta. Sonra ele ne geçerse. Kitaplar, tablolar, kısaca duygulanıma geçit veren her şey.
Hissetmek ve sevmek yasaktır bu evrende.
Başrahip John Preston (Christian Bale), kendisi gibi rahip olan en yakın arkadaşı Partridge’i (Sean Bean) öldürmeden evvel bir mabedde sıkıştırır. Bir katedral yıkıntısında.
Partridge, her şey bitti, der sakince, bizi biz yapan herşeyi yok ettik!
Ardından da tüm filme anlamını veren, William Butler Yeats’ın bir şiirinden, Cloths of Heaven'dan (1899) şu dizeleri okur:
"Elimde olaydı atlaslar sererdim ayaklarının altına
Ne ki garibanın tekiyim, varım yoğum düşlerim
Düşlerimi serdim ben de ayaklarının altına
Nazik ol lütfen, üzerine bastığın benim düşlerim"
"Ama zavallı ben, sadece hayallerimle yaşıyorum. Hayallerimi ayaklarının altına serdim. Yumuşak bas çünkü üstüne bastığın şey benim hayallerim."
~Equilibrium, 2002 🎬
Film Önerisi
Equilibrium (2002)
Tür: Distopya, bilim kurgu
Totaliter sistem, barışı korumak adına insanların duygularını baskı altına almaktadır. Sanatsal nesneler bulundurmak, sanatla ilgilenmek ve herhangi bir duyguyu yaşamak "hissetme suçu" olarak kabul edilmektedir. Üst düzey bir güvenlik elemanı olan John Preston (Christian Bale) kurallara karşı gelenleri bulup yok etmekle görevlidir. Matrix ve 1984 filmlerinin karışımı olarak düşündüğüm, akıcı senaryoya sahip bir yapım. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
A cycle has been completed, all disturbances have been resolved, perplexities have been concealed, and things have returned to their original state. Around us, cause and effect join hands, and synthesis and division maintain their equilibrium. Everything, finally, unfolded in a place resembling a deep, inaccessible fissure. Such places open secret entries into darkness in the interval between midnight and the time the sky grows light.
Sayfa 176Kitabı okudu
Şu an ekonomi yönetiminin yapmaya çalıştığı tam olarak şöyle...
Parasal sıkılaşma, kredilerin azaltılarak piyasada dönen paranın azaltılması, zombi şirketlerin yok edilmesi ve buna bağlı olarak azalan M2 döngüsü ile talebi düşürerek enflasyonu düzeltmek...
Yani yıllardır izlenen para politikasının tam olarak tersi...
Buna uygun olarak da kredi
Ama zavallı ben, sadece hayallerimle yaşıyorum. Hayallerimi ayaklarının altına serdim. Yumuşak bas çünkü üstüne bastığın şey benim hayallerim.
| Equilibrium (İsyan), 2002 - Kurt Wimmer |
Duygular hakkında öğrenmen gereken ilk şey bir bedeli olduğudur.
Equilibrium (2002)
In all honesty, I’d had a harmless crush on my boss for years now. I didn’t give myself a hard time about it. There was no way to remain unaffected by Dane Davenport. “Good-looking” was too tame a term for him. Tall, dark, and supremely male, he exuded a raw sex appeal that could shake any girl’s equilibrium.
It wasn’t just his appearance that made him so lethally seductive. It was the entire package—his powerful personality, innate aura of authority, unshakable self-assuredness, and the untamed air about him that spoke of danger.
Duygular hakkında öğrenmen gereken ilk şey bir bedeli olduğudur.
Equilibrium / İsyan
güzel tavsiye:°°What we want is just a rest.°°
" Rest and a complete change, " said George. " The overstrain upon our brains has produced a general depression throughout the system. Change of scene, and absence of the necessity for though, will restore the mental equilibrium.
In mammalian neurons, the potassium ion permeability may be as much as 100 times greater than that for sodium ion and chloride, so neuronal resting membrane potentials are typically fairly close to the equilibrium potential for potassium ion.
Sayfa 147 - e-kitap
“The psyche is a self-regulating system that maintains itself in equilibrium as the body does.”
Carl Gustav Jung
"Psike, vücudun yaptığı gibi kendini dengede tutan, kendi kendini düzenleyen bir sistemdir."