Eser bir dizi olaylar zinciri etrafında hızla ilerliyor. Karakterlerin kendilerini psikolojik olarak değerlendirmelerinden daha çok dışa dönük ilişkiler ve olaylar zinciri , 1922 İstanbul’unda resmedilmiş. Erenköy’ de komşu konaklarda geçen olaylar karı koca ilişkileri veya aldatma üzerinde geçse de usta yazar “medeni” dediği insan tipinin doyumsuzluğunu, birbirine zarar vermekten çekinmeyip hatta bundan zevk bile aldığını vurgulamış bence. Arada çok güzel konulara giriyor; zamanın birliği, Einstein ‘ ın zamanla ilgili görüşleri gibi. Eserin son sayfalarındaki “Hakiki pişmanlıklar affa layıktır. Gafuru’r- rahim bile kullarına bir tövbe kapısı açmıştır. Af bir caniyi günahından arındırmak demektir ki, affeden de, edilen de ruhunda sevinç duyar.” kapanışı ile ruhlara bir çıkış yolu, temiz bir başlangıç yöntemi göstermiş. Bence maneviyat anlamında da çok kuvvetli , çok zeki bir yazar.