Yoluna cânum revân itsem gerek cânâ didüm
Yüzüme bin hışm ile bakdı didi cânun mı var
Zâtî
Öldürürsün 'âşıkı rahm eylemezsin ey sanem
Hey ne kâfirsin senin sinende imânın mı var
Hayâlî
Üryan geldim üryan giderem
Ölmemeğe elde fermanım mı var
Karac'oğlan
Men de bu cihana geldim geleli
Menim ucu dönmez harmanım mı var
Ercişli Emrah
Yâr seviyor deyi çıkıyor adım
Benim bu işlerde günâhım mı var
Aşık Ömer
Zamane dilberi sim ü zer ister
Ya bizim vermeye paramız mı var
Minhacî (Ali)
Bir nazenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir varsam incinir
Beyaz gerdanından ince belinden
Sarmasam incinir sarsam incinir
Kaşına çekilmiş kudret kalemi
Görmemiş dünyada derd ü elemi
Her sabah her akşam verir selamı
Almasam incinir alsam incinir
Gene görünüyor yarin illeri
Başımızda esen sevda yelleri
Yarin bahçesinde gonca gülleri
Dermesem incinir dersem incinir
Nereden nereye sevmişim yari
Ateşi komuyor yakıyor beni
Aşık Emrah sever böyle bir canı
Sevmesem incinir sevsem incinir
Ercişli Emrah
Bugün ben bir güzel gördüm
Bakar cennet sarayından
Kamaştı gözümün nuru
Onun hüsnü cemalinden
Salındı bahçeye girdi
Çiçekler selama durdu
Mor menekşe boyun burdu
Gül kızardı hicabından
Bahçenin kapısın açtım
Sanırsın cennete düştüm
Yar ile tenha konuştum
Bir gül aldım yanağından
Bahçenin kapısı güldür
Yanında öten bülbüldür
Sefil Emrah sana kuldur
Bağışla geç günahından
Ercişli EMRAH
Kalabalığın pervanesi sustu
Gecenin çıplak atlasında
İlk insanın elleri konuşuyor.
*
Avuçlarında yağmurun küçük harfleri
Kumlar bir ırmağı denize taşıyor.
*