"Olgunlaştıkça kimseyle uğraşasın gelmiyor. Kendini yetiştirememiş insanlardan uzaklaşıyorsun. Seni hasta edecek insanlarla birlikte olmaktan vazgeçiyorsun.."
Sorarlarsa, "Ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını:
"Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Fransız fizikçi Pier Curie şöyle diyordu :" Kral Şarlman İspanya yı Müslümanlardan aldığında , Gırnata Sarayı'nın meydanında, bir milyon el yazması eseri şenlikler yaparak yaktırdı. Bunlardan bize sadece 30 eser intikal etti. Biz bu 30 eserle atomu parçaladık ve Ay'a çıktık. Eğer o yakılan kitapların yarısı kalsaydı, bugün galaksiler arasında seyahat eder olacaktık." Evet Haçlı kafasının yaktığı eserler dünya bilimine belki de bugünkünden yüz kat fazla katkıda bulunacaktı..
Ne kadar çok düşünse, onu nasıl aklından çıkaramadığını anlatmak arzusu da o kadar artıyordu. Onu sevdiğini, hiç aklından çıkarmadığını bilmesi çok, pek çok önemliydi.
Doğacak her çocuk umutla beklenir, çok uzun ömürlü olacağı, hatta ölmeyecekmiş gibi uzun ömürlü olacağı ümid edilir. Bu ümit olmasa, insanlar dünyaya çocuk getirmede bu kadar istekli olur muydu?