Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
81 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Hümanizm(!) +18
“Son günlerde Ermenilerin tarihî emellerini gerçekleştirmek için dünya kamuoyu­nu aldatmaya yönelik sözde Ermeni soykırımı iddialarını yoğun bir biçimde tekrar gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir. Biz bu çalışmamızla tarihi süreç içerisinde Ermeni meselesinin ortaya çıkışını özlü bir şekilde bilimsel olarak özetlemeye ve bu konudaki
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı Katliam
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı KatliamKolektif · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20006 okunma
Ermeniler yaptıkları kanlı saldırıları konuşmuyor!
ABD'li Orta Doğu uzmanı Profesör Michael Gunter, 1915 olaylarının yıl dönümü olarak kabul edilen 24 Nisan'a ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gunter, "Ermeni çeteleri, 1915 olaylarından çok önce katliama varan isyanlar düzenledi ancak Ermeniler, kendilerinin masum olduğu imajına zarar vermemek için yaptıkları kanlı saldırıları
Reklam
23,5 Nisan
Sancılı on yıllardan çıkmış ulusun tarihinde çok önemli bir ak gündür 23 Nisan. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" düsturunun meclis salonuna perçinlendiği gündür. Ve böyle bir günün 'yaşam' denilen çocuğa ve geleceğe akıtılan mirasıdır. Türk ulusunun belki de en akıllıca yaptığı öngörünün tarihidir. 'Gelecek'
Papa Francis 2015 yılının Nisan ayındaki bir açıklamasın­ da, şüphesiz iyi niyetle, 1915 "Ermeni Soykırımı"ndan söz ederek Türkleri rencide etti. Bu biraz şaşırtıcıydı, çünkü Vati­kan geleneksel olarak Türkiye ile Protestanlara nazaran daha yakın ilişkiler kurmuştu ve her halükarda Papa'nın Vatikan arşivlerinden bilmesi gerekiyor ki Osmanlı döneminde Müs­lümanlar Hristiyanlara ne yaptıysa, bunun aynısı, hatta daha kötüsü geçtiğimiz yıllarda Hristiyanlar tarafından Müslü­manlara yapıldı. 19. yüzyılın sonlarındaki ulus inşa süreçleri bazen oldukça zalimane muameleleri beraberinde getirmiştir çünkü geleneksel bir kültüre sahip olan halklar "ilerleme" adına bir kenara itilmiş, hatta bazen ortadan kaldırılmıştır. Papa'nın memleketi Arjantin de bunun örneklerinden birini teşkil etmektedir. Arjantin İspanya'dan bağımsızlığını kazan­dığında yoğun bir yerli nüfusa sahipti. Günümüzde ise göster­melik küçük bir grup dışında, Latin Amerika'da yerli nüfusun bulunmadığı tek ülke Arjantin'dir.
Sayfa 107 - Ketebe Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
Enver 25 Şubat 1915'te Ermeni askerlerini silahsızlandırma kararını çıkardığında, bu karardan ancak birkaç bin asker etkilenmiş olmalıdır, özellikle de Üçüncü Orduda görev yapan askerler. Sonuç itibarıyla küçük bir grup söz konusudur çünkü bu karardan sonra İstanbullu, Adapazarlı, İzmitli vb. Ermeni askerleri 1915 Nisan ortasından itibaren Çanakkale Savaşı'nda ve 1918'e kadar Filistin Cephesi'nde Osmanlı ordusu saflarında savaştılar. Dolaysıyla Ermenileri silahsızlandırma emrinin bize göre uygulama açısından değil sembolik açıdan bir değeri vardır. Bu karar bir anlamda Ermenilere yönelik ihanet suçlamasını desteklemek amacıyla tasarlanmıştır ki bu amele taburlarına yapılamayacak bir suçlamadır zira onlar cephe gerisinde hizmet verirler. Bu, yaşanan askeri felaketten -ki bütün otoriteler bu felaket için bizzat Enver'in suçlanması gerektiği konusunda hemfikirlerdir- "hainleri" sorumlu tutmak için de iyi bir fırsattır.
Sayfa 347Kitabı okudu
Üçüncü Ordu'da görevli Venezuellalı bir subay olan Rafael Nogales 20 Nisan 1915 gecesi Adilcevaz'a gelir. Burada Dantevari bir sahne ile karşılaşır: Van Gölü'nün etrafı alevler içindedir. Ertesi sabah kendisine "Ermenilerin şehre saldırdıkları" söylenir. Nogales atına atlayarak şehre doğru yola çıkar ancak yolda bambaşka bir manzara ile karşılaşır: Dükkanlar yağmalanmış ve Türkler ve Kürtler Ermeni mahallesinde Ermeni avına çıkmıştır. "Katiller evlere dalıyorlardı" diye yazar ve "savunmasız kurbanları kesiyorlardı." Nogales "cani sürüsünün" başındaki belediye başkanına hemen durmalarını emredince, başkan "vilayet valisinden 'on iki yaşın üstündeki bütün Ermeni erkeklerini öldürme' yolunda kesin emir aldığı" yanıtını verir. "Bir buçuk saat süren kıyımın sonunda Adilcevaz Ermenilerinden geriye sadece yedi kişi kaldı." Hükümet konağına geri dönen Nogales, "şehri Ermenilerin saldırısından kurtardığı için coşkuyla teşekkür eden" kaymakamın "küstahlığı" karşısında hayrete düşer.
Sayfa 337Kitabı okudu
Reklam
Van İsyanı !
Tahsin Bey 19 Nisan 1915'te Van'da çıkan "isyan"a dair şunları yazar: Eğer biz kendi ellerimizle, zor kullanarak artık içinden çıkamayacağımız bu imkansız durumu yaratmasaydık Van'da isyan olmayacaktı ve doğu cephesindeki ordumuz bu duruma düşmeyecekti. Bu acı deneyimi ve bunun amansız sonuçlarını yaşadıktan sonra, korkarım ordumuzu savunmasız bir durumda bırakma hatasına düştük, kaş yapalım derken göz çıkardık. Bir başka deyişle İTC'nin bu stratejisi Türk ordusunu daha büyük bir kargaşaya sürüklemekten başka bir işe yaramayan büyük bir hatadır. Öyle ki Tahsin Bey, Ermeniler "ürettikleri tahıl ve ellerindeki ulaşım araçlarıyla ordumuzun gıda ihtiyacını karşılıyorlar" diye ısrar eder. "Bu göz önüne alınması gereken bir noktadır" diye vurgular, "çünkü bugün bin dereden su getirerek ancak kısıtlı miktarda gıda tedarik edebiliyoruz; üstelik Ermeniler halkın ve ordunun temel ihtiyaçlarını üreten zanaatkarların yüzde 90'ını oluşturuyor. Bir iki bakkal ve kasap dışında Türkler arasında esnaflık yapan hiç kimse yok. Bu da çok önemli bir noktadır."
Sayfa 334Kitabı okudu
Sevelim, Sevmeyelim ama 24 Nisan 1915 günü İttihat ve Terakki yönetimi doğru olanı yapmış, şanlı tehciri yapmıştır. Hınçak ve Taşnak'a darbeyi vurmuşlardır. Bugün soykırım diyenler o günün Ermeni teröristlerini savunanlardır. Şanlı Tehcirin Yıldönümü kutlu olsun. Soykırım değil Tehcir Ermeni mezalimin hak ettiğini bulmasıdır. Ermeni Soykırımı vardır diyene aha Ermenistan orada. Gerekli olduğu zaman tehcir şarttır günümüzde olduğu gibi...
Ta ki 31 Temmuz/13 Nisan 1909 tarihine kadar. Bu tarihte bir askeri ayaklanma olur ve Talat bir ara kontrolü kaybeder. Ayaklanmacılar Talat'ı aramaktadırlar (Talat'ı, daha sonra 1915'te ölüme göndereceği Kirkor Zohrab, saklayak kurtaracaktır. 1915'te Talat kendisine yapılan bu yardımı unutmuştur. Zohrab, 1 Haziran'da Talat'la yaptığı görüşmede Soykırımı kastederek 'Neden bu suçu işliyorsunuz?' Talat, 'size verecek cevabım yok, biliyorsunuz Ermeniler haindir' yanıtını verir. Zohrab da 'Şunu biliniz ki, bu kadar kolay kurtulamayacaksınız bu sorumluluktan; ben size hesap soracağım' der. Akşam yeniden Beyoğlu'ndaki Cercle d'Ori- ent Kulüp'te -İstiklal Caddesindeki şimdiki Saray Muhallebicisi'nin üstü- buluşurlar ve baraber yemek yiyip kağıt oynarlar. Bu çok sıradan hep yaptıkları bir şeydir. Zohrab gece yarısı çıkar ve şimdki Gümüşsuyu Askeri Hastenesinin karşısındaki Gümüşsuyu Palas Apartmanının 3. katının sol dairesi- evine gider. Sabaha karşı evine gelen polisler onu alıp ölüm yürüyüşüne götürürler.)
Ermeni komitacılar
17 Nisan 1915 günü ilk olarak Van isyanı patladı. Hükümet artık bir karar vermek gerektiğini anladı. Dahiliye Nezareti (İçişleri Bakanlığı) 'Ermeni komite merkezlerinin kapatılmasını, belgelerine el konulmasını ve komite elebaşlarının tutuklanmasını bir genelge ile bütün illere bildirdi. Bu genelge üzerine İstanbul'da Emniyet Müdürlüğü de bugün (24 Nisan) bilip izlemekte olduğu tüm elebaşıları sessizce tutukladı. Akşam dışarda hiçbir elebaşı kalmamıştı. Bu, Ermeni isyancılar için büyük bir darbe oldu. Gafil avlanmışlardı. Bu günü unutmayacaklardı.
Sayfa 222 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Reklam
Ermeni Soykırımı İddiası Her Yönüyle Yalan Ve Yanlıştır
Her 24 Nisan geldiğinde Ermeniler, ABD başta olmak üzere birçok ülkede Türkler aleyhine faaliyetler yaparlar. Sürekli olarak asılsız soykırım iddiaları konuşulur. Bu yüzden birçok kişi Ermeni tehcirinin 24 Nisan'da başladığını zanneder. Halbuki Ermeni tehcirinin tarihi 27 Mayıs 1915'tir. 24 Nisan ise Ermeni komitelerinin kapatılma ve ileri gelenlerinin bir kısmının tutuklanma tarihidir.
Sayfa 251 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.