Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İmparatorlukların sanatı sömürge ve milliyet işletmek­ tir. Osmanlı İmparatorluğu, Trakya'dan Erzurum'a doğru, ko­ ca gövdesini yan yatırmış, memelerini sömürge ve milliyet­ lerin ağzına teslim etmiş, artık sütü kanı ile karışık emilen bir sağmal idi.
" Harbiye, 30 Temmuz 1919 Erzurum'da 15. Kolordu Kumandanlığı'na Mustafa Kemal Paşa ile Rauf Bey'in, hükümetin aldığı kararlara aykırı iş ve hareketlerinden dolayı, hemen yakalanmaları ve Dersaadet'e gönderilmeleri Babıâli'ce uygun görülerek bölgedeki memurlara gerekli emirler verildiğinden Kolordu'ca da ciddi yardımda bulunulması ve neticesi hakkında bilgi verilmesi rica olunur. Harbiye Nazırı Nâzım" Kâzım Karabekir Paşa ise Harbiye Nazırına özetle şöyle cevap veriyordu: "(...) Mustafa Kemal Paşa gibi memlekette namusuyla ve güzide askerî hizmetleri ve vatanseverliğiyle tanınmış ve bütün askerlerin de pek ziyade, bilhassa hürmetini kazanmış ve özellikle henüz 20 gün evvel memleketin yarısına komuta etmiş olan ve hal ve hareketlerinde vatani ve milli menfaatlere aykırı bir şey olmayan ve görülemeyen bir zatın tutuklanmasına bir kanuni sebep olmayacağını ve yukarıda arz ettiğim durum dolayısıyla halk ve ordu nazarında da iyi bir hareket olarak telakki edilmeyeceği cihetle Mustafa Kemal Paşa'nın tutuklanmasına hal ve vaziyetin asla müsait olmadığını arz eylerim. 15. Kolordu Kumandanı Tuğgeneral Kazım Karabekir"
Reklam
Köye götürülmemek için sergilediğim performans
Ferhan Erzurum'da nihayet üç dört ay kalacaksı- nız... Fazla değil ki... Sâra- (Gülerek) Beş dakika da çok az zaman değil mi? Fakat mesela bir balığa, "Lütfen beş dakika denizden çıkınız da kumsalda oturalım... Sonra, yine dönersiniz!" diyebilir misin?... İstanbul'da ben, denizde balık gibi- yim... Dışarıda yaşayamam... Sonra, başka bir tehlike de vardı: Ya paşa babam, "Hazır gelmişken bu kışı da burada geçiriverin... Zaten havalar da bozuyor!" deseydi ne ya- pardım? Yollar karla kapanıyor, dağları duman bürüyor, babam selamlıkta yaverleriyle tavla oynarken biz annem- le, basık tavanlı, karanlık bir odada kurt, çakal seslerini dinliyoruz... Fazla olarak bu saatlerde İstanbul'un çılgın- ca eğlendiğini düşünüyorum... Allah yazdıysa bozsun.... Insan, bir kere dünyaya geliyor... Öldükten sonra mezara girmeyi anlarım, fakat yaşarken, hem de benim gibi yaşarken
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Ne doğrarsan aşan, o gelir gaşşığan! (Erzurum'ca) (Ne Doğrarsan Aşına O Çıkar Karşına)
Erzurum Kongresi (23 Temmuz-7 Ağustos 1919) 1. Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, birbirinden ayrıla- maz. 2. Her türlü yabancı işgaline karşı doğu illerimiz bütün milletle birlikte hakkını savunacaktır. 3. Doğu illerimizin ve tüm vatanın bağımsızlığını Osmanlı hü- kümeti sağlayamazsa, bunun gerçekleşmesi için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet millî kongrece seçilecek- tir. Kongre toplanmış durumda değilse, bu seçimi kongre temsil kurulu (Heyet-i Temsiliye) yapacaktır. 4. Kuva-î Millîye’yi âmil (etken) ve İrâde-i Millîye’yi (millî irâde) hâkim kılmak esastır. 5. Hristiyan halka siyasî egemenlik ve aşırı imtiyazlar tanına- maz. Ancak vatandaşların canları, malları, ırzları her türlü saldırıdan uzaktır. (Tanzimat ve Islahat Fermanlarına bir tepkidir.) 6. Manda ve himâye kabul olunamaz. 7. İstanbul’daki Mebuslar Meclisi’nin hemen toplanmasına ve oradaki hükümetin milletin denetimine tabi tutulmasına ça- lışılacaktır. Erzurum Kongresi kararları son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde alı- nan Misâk-ı Millî kararlarına da yön vermiş; “Türk vatanı bölün- mez bir bütündür” kararı, Misâk-ı Millî’de de yer almıştır. Mustafa Kemal’e “sivil liderlik” yolu bu kongre ile açılmıştır.
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.