Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erzurum' ca...
. Ay balam..! Arpa tarlasına buğday ekilmez, Her güzele anam bacım diyilmez. Çirkin karşısında boyun bükülmez, Tohumun eyisi danesindendir... Ay balam..! Çürük dam üstüne kurma binayi, Binanın eyisi temelindendir. Her güzele gönül verip aldanma, Güzelin eyisi topuğundandır... Ay balam..! Kara taş üstüne yazı yazarlar, Birgün feleğin sırrını çözerler, Bu köyün de düzenini bozarlar, İmamı, muhtarı, azasındandır... Ay balam..! Bir kız  sokak sokak gezerse, Onun kabahati anasındandır. Bir kadının evi bozuksa, Onun kabahati kocasındandır...
Erzurum'ca
Aleykümselam emmi, Hoşgelmişsen... Buyur sobanın başına da Az dinnen hele; Bu soyuxta yormuşsan kendini, Arzuhalımı bi dinle hele..! Burası bizim köv işte;
Reklam
Âşıkpaşaoğlu
... Geldiler. Erzurum'dan Erzincan'a indiler. Erzincan'dan Rûm ülkesine girdiler. Rûm ülkesinde altı yıl durdular. Etrafları fethettiler. Süleyman Şah Gazi haylı bahadırlık etti. Fakat bu Rûm'un dağlarından ve derelerinden incindiler. Göçer evlerin davarı dereden tepeden incinir oldu. Yine Türkistan'a döndüler. Geldikleri yola gitmediler. Halep iline çıktılar. Oradan Ca'ber kalesinin önüne vardılar. Orada Fırat ırmağının önlerine geldiler. Geçmek istediler. Süleyman Şah Gazi'ye: "Han'ım biz bu suyu nasıl geçelim" dediler. Süleyman Şah dahi atını suya tepti. Ecel mukaddermiş. Allah'ın rahmetine kavuştu. Sudan çıkardılar. Ca'ber kalasının önüne gömdüler. Şimdiki zamanda ona Türk Mezarı derler. (...)
Sayfa 20 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
Ne doğrarsan aşan, o gelir gaşşığan! (Erzurum'ca) (Ne Doğrarsan Aşına O Çıkar Karşına)
Efendiler , Erzurum Kongresi'nin bitiminde, Ferit Paşa'dan sonra Harbiye Nezaretine yeni geldiği anlaşılan Nazım Paşa imzasıyla, 15. Kolordu Komutanlığı'na 30 Temmuz 1919 tarihli şöyle bir emir geldi. ''Mustafa Kemal Paşa ile Refet Bey'in hükümetin kararlarına aykırı faaliyet ve hareketlerinden dolayı hemen yakalanarak İstanbul'a gönderilmeleri Babıali'ce uygun görülüp , o bölgedeki memurlara emirler verildiğinden, Kolordu'ca gereken yardımda bulunulması ve sonucundan bilgi verilmesi rica olunur''
Sayfa 54
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Reklam
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
«Musahabe Kulübü» nün etkili bir kişisiydim. Musahabe Kulübü üyeleri de YMMTC’de etkiliydiler. «Musahabe Kulübü» arkadaşım Süfyan Özelli YMMTC ’nin idare heyetini kurma konusunda beni uyardı, kolaylıkla bir grup kurduk. Grubumuzun kurulmasında ve gelişmesinde ilk çabalar tamamıyle Süfyan Özelli’ye aittir. Süfyan’ın ciddî çalışmaları olmasaydı ne
Köye götürülmemek için sergilediğim performans
Ferhan Erzurum'da nihayet üç dört ay kalacaksı- nız... Fazla değil ki... Sâra- (Gülerek) Beş dakika da çok az zaman değil mi? Fakat mesela bir balığa, "Lütfen beş dakika denizden çıkınız da kumsalda oturalım... Sonra, yine dönersiniz!" diyebilir misin?... İstanbul'da ben, denizde balık gibi- yim... Dışarıda yaşayamam... Sonra, başka bir tehlike de vardı: Ya paşa babam, "Hazır gelmişken bu kışı da burada geçiriverin... Zaten havalar da bozuyor!" deseydi ne ya- pardım? Yollar karla kapanıyor, dağları duman bürüyor, babam selamlıkta yaverleriyle tavla oynarken biz annem- le, basık tavanlı, karanlık bir odada kurt, çakal seslerini dinliyoruz... Fazla olarak bu saatlerde İstanbul'un çılgın- ca eğlendiğini düşünüyorum... Allah yazdıysa bozsun.... Insan, bir kere dünyaya geliyor... Öldükten sonra mezara girmeyi anlarım, fakat yaşarken, hem de benim gibi yaşarken
İmparatorlukların sanatı sömürge ve milliyet işletmek­ tir. Osmanlı İmparatorluğu, Trakya'dan Erzurum'a doğru, ko­ ca gövdesini yan yatırmış, memelerini sömürge ve milliyet­ lerin ağzına teslim etmiş, artık sütü kanı ile karışık emilen bir sağmal idi.
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.