Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gece kondu da yaşayan yoksul ailesine iyi bir yaşam sağlamak ve hayalindeki köfteci dükkanına kavuşmak uğruna zengin ama çirkin bir kızla evlenen Mustafa'nın ah felek zalim felek dedirtecek öyküsünü okurken o yılların İstanbul'unda gezdim bende. Eskiden ilişkiler ne güzelmiş. Dostluklar ne değerli, komşuluklar ne güzelmiş. Mustafa, askerden geldikten sonra iş bulamaz. Üstelik babasının sözleri ciğerine saplanır bir bıçak gibi. ''Sabahları sofraya çökmesini biliyorsun ama.'' Sülo, Avare Mustafa ve Çingene Murat üçlü priz gibidirler. Birlikte aylak aylak dolaşırken bir gün mahallenin boş arsasına apartman dikmek isteyen Zekeriya Bey çıkagelir. Mahallenin çocukları yıllardır boş duran arsa da bir daha top oynayamayacaklarına üzülürken Mustafa'nın ailesi de apartman da oturma hayali kurmakla meşguldür. Mustafa komşu kızı Aynur'u sevse de ailesinin baskısı ile Zekeriya Bey'in kaknem kızı Hülya ile evlenir. Çünkü ailesi öyle ister. Mustafa artık kayınpederinin uşağı olmuştur. Para uğruna kendini satmıştır. Gel zaman git zaman Mustafa bunalmıştır artık. Daha fazla dayanamaz kravatı, ceketi fırlatıp atar. "Ey Allah be!'' diye nara atarak: ''Yakayla kravatını sökercesine boynundan çıkarıp suratına fırlattı, ''Başkaları için yaşamaktan usandım arkadaş. Bundan sonra kendim için yaşamak istiyorum! Al adamlığını! Elbiseyle, kravattan adamlık ancak sizinkiler kadar olur. Adam olmak insanın yüreğindedir!'" der ve evden fırlayıp kaçar.
Devlet Kuşu
Devlet KuşuOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020634 okunma
90 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Mustafa Kutlu'nun az ve öz sekiz hikayesinden oluşan kısacık bir kitabı. Her hikayesinde bozkırı anlatması, betimlemesiyle oraları hayal etmek kitabı okumak değil de hikayelerin arasında kelimeler ile yolculuk yapmak gibi... Bana göre Mustafa Kutlu okumak betimlemeler ile gözlerini kapatıp o ân o hikâyeyi yaşamak demek. Bir yazar için kelimeler nasıl önemliyse Mustafa Kutlu'nun "Bu Böyledir" kitabında da öyle. Kitabı okurken içerikten daha çok betimlemeler dikkatimi çekti. Sonra eskiler geldi aklıma. O çok sevdiğimiz ve her daim hatırladığımız eskiler. Eskiye dair ne varsa seçilmiş kelimeleriyle ifade etmiş yazarımız. Eskiden ne güzel bir hayatımız varmış. Mustafa Kutlu eski ile yeni hayata dair karşılaştırma yapmış. Eskiden olan her şeyi nasıl zamanla değiştiğini anlatmış. Okudukça şunu anladım ki eskiden her şey çok özel ve güzelmiş.
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,6bin okunma
Reklam
430 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Düşün- Ağla- Yaşa
Ne zamandır önüme çıkıp duran, kendisini bana bu mecrada sanırım her gün hatırlatan bir kitaptı. Popüler kitaplara genel itibariyle bir önyargım olmasına rağmen bu kitaba başlamadan evvel olumsuz bir düşünce beslemiyordum. Hatta nice zamandır felsefe içerikli eserleri okumaya niyetlensem de vaktini kestiremiyordum. Bu kitabın Nietzsche’nin
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,2bin okunma
87 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Mustafa Kutlu'nun severek okuduğum kitaplarından biri Yokuşa Akan Sular. Giriş kısmıyla dikkatleri üzerine çeken bir kitap oldu. Tarım toplumunu o kadar güzel anlatmış ki insan düşünmeden edemiyor. Şimdi bakıyoruz da köyler bomboş. Bir zamanlar köylerden şehirlere göç yapan insanlarımız vardı. Mustafa Kutlu'da kitabın giriş kısmında bu göç ile öncesi ve sonrasını çok iyi anlatmış. Eskiyi özleyenler için muhteşem bir kitap. Her satırda insan kendini eskide buluyor. Ne güzelmiş eskiler. Eskiler mi güzeldi ya da eskiden mi güzeldik? Bu soruyu sormadan yapamıyorum kitabın son sayfasını bitirdiğimde.
Yokuşa Akan Sular
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,064 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Şermin Yaşar denildiği vakit benim için akan sular da zaman da durur. Çocukluk zamanlarına yolculuk yapmak istediğiniz zaman hiç tereddüt yaşamadan raflarda direk Şermin Yaşar ‘ı bulun. Hayata çocukların dünyasından baktığımız zaman doğrularımızı , yanlışlarımızı, fazla tepkilerimizi , düşüşlerimizi, en basit duygularımızı…ve daha fazlasını net bir şekilde görebiliyoruz. Kitap çok eğlenceli idi. Günümüz insanı , köy bakkalı ve köy ahalisi. Okurken kendimi orada hissettim ve buna da ihtiyacım vardı. Ve şu cümleler geçti içimden “eskiden her şey ne kadar doğal ve güzelmiş …” Çocuk diyip geçmeyin sakın! Zihinleri o kadar temiz ki … Nerden , nasıl ne şekilde eyleme geçtiklerini fark bile edemiyorsunuz. Şermin Yaşar’ a sevgiler ile…
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
Dedemin Bakkalı
Dedemin BakkalıŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20189,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Yeniden Arel Batın’la kütüphaneye dadanmak çok iyi oldu. İkimiz de kendimize kitap seçelim derken ‘çocuk ve savaş’ başlığı dikkatimi çekti kitabın, içine bir baktım ama incelemedim göz gezdirdim ve acaba nasıl diyerek ödünç aldım. Ne göreyim ki imzalı bağış yapılmış kütüphaneye. Sonra gerçek anlamda inceledikçe fotoğrafların Bandırma’ya ait olduğunu farkettim. O da ne! Meğer yazar Bandırma’lıymış. Burada doğmuş ama babasının mesleği, savaş derken çevre il ve ilçelerde de geçmiş çocukluğunun bir kısmı. Aslında babaannemin anlattıklarını dinler gibi okudum kitabı, tanıdığım hikayelerdi dışarıya ışık sızmasın diye sarılan lambalar, pencere camları, karne ile alınan ekmekler, sıtma, uyuz… Çocuk olmanın en zor olduğu zamanlarmış diyeceğim fakat kitabın sonunda da söylemiş bize yazar savaşlar bitmez diye! Biter mi? Kitabı bitirdikten sonra babaannemden dinlediklerimle birlikte düşündüm bir kez daha acaba o çocuklar mı daha şanslıydı yoksa şimdiki çocuklar mı diye? Şimdiki kütüphane binasının eskiden tekel binası olduğunu da bu kitaptan öğrendim. Eski Bandırma galiba daha güzelmiş. Zaten eskiden olan ne çirkin ki? Ben bu kitabı tesadüfen okudum ama iyi ki okudum. Özellikle Bandırma’lılar kütüphaneye gidip bu değerli eseri alıp okusun derim :)
Anılar - Çocuk ve Savaş
Anılar - Çocuk ve SavaşSelçuk Aybek · İnkılâp Kitapevi · 20072 okunma
Reklam
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel seven ADAM..!
Beni baya dağıttın be Usta! Ne güzel adamlar var kalbi güzel kadınlara denk gelmemiş demekten alıkoyamadım kendimi. O nasıl sevmektir be adam? Fani bir insan böyle taparcasına,ölümüne sevilir mi? Günümüz aşklarına(!)örnek olabilecek cinsten,keşke bende böyle sevilsem dedirten cinsten.. Kırmadan,üzmeden,masumane ve çocuksu bir sevgi bu seninki.. Leylasına leylim diye sevda dokunuşu yapan bir aşık Ahmet Arif... Günümüzdeki aşklara bakıcak olursak her imkan olduğu için sevgi yeterince sade ve masum yaşanmıyor ne yazık ki... Kitapta geçen sadeliği arıyor insan.. Aşk cidden anlatıldığı gibi eskiden çok güzelmiş dedirtiyor. Ve itiraf etmeliyim ki,bir şair tarafından sevilmek, methiyeler duymak isterdim;) Kalemine sağlık Leylâ'nın Ahmet Arifi... Hepimize gerçek sevgi nasıl olur hissettirdin. ~~ Ahmed Arif'in Leyla Erbil'e duyduğu o saf ve temiz aşkını anlatan mektupların oluşturduğu etkileyici bir kitap.Okurken beni başka diyarlara götürdü. Kitabı okuduktan sonra karşılıksız aşkın gerçekten var olduğuna inandım diyebilirim.Yalnız Leyla Erbil ne çektirmiş Ahmed Arif'e ya hu. :(( Okuyun derim okuyun sevgili kitap kurtları... Şunu da söyle bırakıveriyim,Ahmet Arif'in sesinden.. youtu.be/pj5waG6a36A
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
Konuşurken sözlük açtıran insanlarla sohbet etmeyi oldum olası sevmişimdir. Handan’ı okumak da bana o hazzı verdi. Dili ağır oluşu bile insana ayrı bir keyif veriyor. Sanki geçmiş dönemde yaşıyormuşçasına. Eskiden aşk ne kadar naif ne kadar güzelmiş dedirtiyor insana. Handan’ı okurken kalbim sızlayarak çevirdim her sayfasını. Bir yandan çabucak sonunu öğrenmek için bitmesini istedim bir yandan da böyle gerçek bir aşka daha fazla şahit olmak. Bir yandan da bitse de Handan’ın kalp ağrısı son bulsa, huzur bulsa kalbi ruhu dedim. Üzüldüm Handan’a. Bazen de kızdım... Gününü başka kadınlarla gün eden bir adam için onca uğraşa, eleme değer miydi? bırak ne hali varsa görsün dedim. Kendini aşka adayan, aşkı uğruna yaşadıklarını göze alan bir kadının duygularını okumak beni çok etkiledi. Eskiden sevmek ne güzelmiş şimdiler de iki günlük zevk resmen... Hediye edene, Handan’ı tanımama vesile olana da sonsuz teşekkürler...
Handan
HandanHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20195,3bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Küçükken öğretmenlerimiz bazı kitapları okuyup özetini çıkarma ödevi verirlerdi.O zamanlarda okudum mu yoksa haylazlık yapıp internetten kitabın özetini bulup yazdım mi hiç hatırlamıyorum :) Ne okusam diye kitaplığa bakarken gözüme çarptı,okudum.O zaman okuyup okumadığımı hatırlamasam da şimdiki etkiyi görmediğimden eminim.İnsan içinde olduğu durumların çoğu zaman kıymetini bilmiyor malesef ki.Okurken o coşkulu bayramları,gösterileri,mavi önlüklerimize eşlik eden çeşit çeşit işlemeli beyaz yakalarımızı ne kadar özlediğimi farkettim.Oysa o zamanlar ne büyük işkenceydi hergün onları giymek.Sabahları giyinirken üşüdüğüm zamanlar yataktan kalktığımız gibi gitmek isterdim okula.Hatta bazen annem görmeden akşamdan giyinip yatardım hem sabah sobalı oda kalabalık olduğu için soğuk odada giyinmemek için hem de biraz daha uyumak için :) Tabi ki sabah kırışmış önlüğü görünce bi posta azar yiyordum annemden ama buna değiyordu :) Kitap,kahramanımız Nihat'ın,arkadaşları Metin ve Nuri ile anılarını ele almış.Kahramanlarımızın çocuk masumluklarının yanında yaşlarına göre sergiledikleri olgun tutumları beni çok etkiledi.Ne güzelmis eskiden bacak kadar çocuklar ne işler başarıyormuş ne kadar çok şey biliyorlarmış diye düşündüm.Simdi ne değişti acaba?Neden böyle oldu?Cevaplar hep aynı aslında.Dunya çok bozuldu!Bozulan dünya değil arkadaşlar.Dünya'yı bozan da bozulan da biziz! Çocuk kitabı olmasına rağmen,o günlerin heyecanını tekrar yaşamak,çocuk saflığını hatırlamak isteyen her yaştan insanların okuması gerektiğini düşünüyorum. İyi okumalar :)
Ötleğen Kuşu
Ötleğen KuşuHalil Kocagöz · Boyut Yayın Grubu · 2007133 okunma
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.