Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Sonuç
Yeni bir nesil gelmektedir İslâm ülkelerinde. Bu, Diriliş Neslidir. Düşüş günümüzden bugüne kadar kana ve tere batarak yapılan çalışmalar bunun içindir. Bu nesil, ilkin, inanç ve davranışının genel çerçevesini çizecektir. Bu sözler, bunun bir denemesidir. Ezberlenmek için değil, üzerinde düşünülmek ve ruha mal edilmek için. En teorik temelden en
Otomatik Portakal
Bence hepimiz birer OTOMATİK PORTAKAL' ız
Alex ve çete kardeşleri Pete Georgia ve Aptalof gecelere hükmeden her türlü eşkıyalık yapan(tecavüz,dayak,kavga,soygun)bir çetedir
Bunları yaptıkları gecenin sabahında Alex kendini bilmezliği için Aptalof'a vurur ve bileğini keser Aptalof bunun intikamını almak için ekiple bir soygun planlar soygun sırasında Alex polise yakalanır 14 yıl ceza alır
2 yıl yattıktan sonra hapisten hemen çıkmayı sağlayan bir yöntem(Ludovico)bulunduğunu öğrenen Alex bunun ilk deneği olmayı ister
Sonrasında ise bu yöntemi kullanır
Kitabın adı Alex'in Ludovico yönteminde yönetilmesinden dolayı otomatik portakal ' dır
Kitap genel itibariyle Kürtler ve Osmanlı ilişkileri ve Türkiye kuruluşundan sonraki dönemde olan ilişkileri ve milliyetçilik ekseninde incelenmiş. Söylemekte yarar var 'Kültürel milliyetçilik' ve 'vatandaşlığa dayalı milliyetçilik gibi kavramların arkasına saklanarak yapılan uygulamalar görülmemiş. Yazar daha çok bu uygulamaları olağan ve normal olarak görmüş. Eleşirilmesi gereken diğer nokta Cumhuriyet döneminde görülen Kürtleri kaba, eşkiyalık yapan anlayışla görmesi ve ıslah edilmesi gereken, aynı zamanda dönemin sosyolojisini, sosyo ekonomik gerçeklik göz ardı edilmiş. Daha çok yapılanları bir zorunluluk ve meşrulaştırma ekseninde görmüştür.
160 syf.
8/10 puan verdi
Haksızlığa tahammül edemeyen mazlumun yanında olan Eşkıya İmam'ın öyküsü... Eşkıyalık anlam olarak ve anlatının başında oldukça olumsuz bir görüntü çizmesine rağmen; İmam'ın vicdanının alevlendirdiği yüreği, doğru olandan yana çarpıyor. Kahraman doğası gereği doğruyu bulmakla mükellef bir yerde... Delidumrul gibi... Hikayenin gerçek hayattan alınması, yabancı olmadığım bölgede meydana gelmesi ve yöresel şiveyle yazılması cezbedici unsur olarak beni etkiledi, ama herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir.
Yüreğini Mavi Tut
Kitabın baskısı eskiydi bu yüzden okurken çok dikkatli olmaya çalıştım. Ancak eskimiş bir kitabı okumak da ayrı bir keyif veriyormuş. Kitabın içerisinde hemen hemen 10 adet farklı hikaye bulunuyor. Tüm hikayeler bana küçüklüğümde izlediğim her bölümde farklı bir hikaye anlatan dizileri hatırlattı. Ancak hikayelerin hepsi üzüntü, yokluk ve ölüm içerdiği için okurken bazen keyifsiz hissettiğimi söylemeliyim. İçerik olarak tatmin etmese de sade bir dille yazılmış, birkaç saatte bitirilebilecek bir kitap.
“Geliyorum eşkıyalar…”
Eşkıyalar ve eşkıyalık, pek çok coğrafyada rastlanan, neredeyse uluslararası bir olgu. Var olduğu her yerde de bazı benzer özelliklere sahip. Örneğin Latin Amerika’dan Karadağ’a kadar pek çok ülkedeki eşkıyalar, zulüm yaşanan bölgelerde, kitlesel sol hareketler yaygınlaşmadan hemen önce ortaya çıkıyorlar. Başkaldırmalarının nedeni, sol ideolojiler gibi kitlesel bir adalet tesis etmek değil, kişisel davalarıdır (İnce Memed’i hatırlayın). Ancak ona koruma sağlayan bölge halkının adalet taleplerine de kulak asmamazlık edemez. Ve hemen hepsi, gruplarından birinin ihanetine uğrayarak ölürler…
Bunun gibi birtakım ortak özellikleri bulunan bu sosyal olguyu araştırmak çok zevkli. Büyük âlim Hobsbawm’un “İlkel Asiler” kitabı, belki “Eşkıyalar” kitabından önce okunması gereken, tamamlayıcı bir kitap.
Kitapta İnce Memed’ten de bahsediliyor…
