Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Son zamanlarda içimde, kurgusunun bitmekte olduğunu sezen bir saat çaresizliği var. Belki de kuruntu. Belki de kurgum bitmeden zembereğim bozulacak. Zamanı durdurmak, yavaşlatmak, o akibeti kabil olduğu kadar geriye atmak merakı herhalde buradan geliyor. Eskiden beri az yaşamaktan, erken ölmekten korkarım. Sade ben mi, herkes korkar. Bu neden
Bir kuşun süzülüşünü seyretmek, kırlangıçların cıvıltılarını, karatavuğun flütsü şarkısını duymaya zaman ayırmak, alaca baykuş esrarlı ötüşüyle sessizliği bölerken ufukta beliren kocaman, güzel dolunayı görmek için gece kalkmak... Şiirin hayatımıza dalmasına izin verdiğimiz an, tekdüzeliğe elveda deriz.
Reklam
Hiçbir şey, gecenin gündüzü izleyişindeki, her zaman aynı ama hiçbir zaman önceden kestirilemeyen biçimler bütünü kadar esrarlı değildir. Ge­cenin işareti, belirsiz ve sıkıntılı, aniden gökyüzünde belirir. Hiç kimse ge­cenin ortaya çıkışında bu kez alacağı ve bütün diğerleri içinde biricik olan biçimi önceden bilemez. Gizlerine ulaşılmaz bir büyüyle, her renk kendi tamamlayıcısı olan renge dönüşebiliyor. Oysa biliyoruz ki, bir palet üze­rinde aynı sonuca varmak için mutlaka bir başka boya tüpünü açmak ge­ rekir. Ama gece için, karışımların sınırı yoktur; çünkü seyrettirdiği göste­ri sahtedir: göğün rengi pembeden yeşile dönüyorsa, bunun nedeni, bazı bulutların canlı bir kırmızıya dönmüş olmasını farketmeyişimdir; ve böy­lece karşıtlık yaratarak bu bulutlar, gerçekte pembe, ama yeni ortaya çıkan rengin canlılığı ile kıyaslanmayacak solgunlukta olan gökyüzünü, yeşil gi­bi göstermektedir. Altın renginden kırmızıya geçiş ise, pembeden yeşile geçişe bakarak daha az şaşırtıcıdır. Gece, demek ki, bir hile ile egemen olur gibidir.
Yıldızlı Gece “Bu beni dehşetli bir ihtiyaçtan alıkoymuyor – hadi söyleyeyim –dinden dinden. Sonra gece dışarı çıkıp yıldızları resmediyorum” Van Gogh'un kardeşine bir mektubundan Şehir yerinde değil, sıcak gökyüzünde boğulan bir kadın gibi yükselip kayan karaşın bir ağaç dışında Şehir sessiz, kaynıyor gece onbir yıldızla Ah! yıldızlı
Şimdi, daha bu gece görülmüş gibi, on beş saniye evvel görülmüş ruhani bir kıymetli rüya gibi saadetleri unutulamayan ve zaten velveleli ve hüsran dolu bir rüya olan bu fani ömür içinde yalnız kabus olmayan çocukluk ve hatıraları… Şimdi düşünüyorum ki, hayatta bu ıstıraplı ve şefkatsiz mazilerin yitip gitmesinden doğan ne garip bir hiçlik; yok olmaya can atan ve hayal dolu ne tuhaf bir beyhudelik, ne belirsiz, ne esrarlı bir sürat var!
Kaldırımlar I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri
Reklam
126 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Fena değil diyebileceğim bir polisiye roman. Bunda da romantizmin dozu biraz fazla aşmış. Evden kaçan Peg'i Jeffrey bulur ve evine getirir. Amcasının niyeti kızı Jeffrey ile evlendirmektir ancak oğlan bu işe pek yanaşmaz. Bu arada Jeffrey'in tanıdığı bir kadın ölü bulunur. Jeffrey, hem katili bulmalı hem de sevdiği kızı hapse girmeden önce kurtarmalıdır. Hala bu yazara bu tarz kitapları yakıştıramıyorum.
Esrarlı Gece
Esrarlı GeceCarter Dickson · Ceylan Yayınları · 19833 okunma
791 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.