Sorgotani Beki'nin siyasi dehası, dini hoşgörüsünde açıkça görülür. Kendisi Nasturi Hıristiyan olduğu halde, Moğol topraklarındaki diğer dinlere karşı ayrımcılık yapmadı hatta Çinli tebaanın gönlünü kazanmak için Budacılığı ve Taoculuğu destekledi. İslam'ı da göz ardı etmedi. Yoksul Müslümanlara sadaka dağıttı, şeyhlere armağanlar yolladı ve cami ile medrese yapılması için bağışlarda bulundu. Orta Asya şehri Buhara'daki Haniye Medresesi de bunlar arasındaydı. Ancak Nasturi inancını asla reddetmedi hatta ölümünden yirmi yıl sonra Çin'e giden Marco Polo bile, onun Hıristiyan olduğunu biliyordu. Yine de, topraklarında çeşitli dinlerin gelişmesinin iyi sonuçları olacağının farkındaydı; çağdaşı olan tarihçiler de bütün Avrasya'da bu başarısını övdüler. Kubilay, 23 Eylül 1215 tarihinde, Cengiz'in Pekin'i ele geçirdiği yılda doğdu. Kubilay'ın çocukluğu ve ilk yolculukları hakkında kaynaklar kısıtlıdır. 1251 yılına dek Kubilay, hanedanın yan dallarından birinin bir üyesinden ibaretti. Beklenmedik büyük bir felaket olmadıkça yaşamı hakkında kayıt tutulması gerekmeyen, ülkenin yönetiminde nihai söz söylemeyen soylulardan biriydi. Yetiştirilmesinin anasına düştüğü anlaşılıyor, çünkü babası genellikle kendi babası Cengiz'in yanında, sürekli seferdeydi. Beki, genç Kubilay'ın at binmeyi ve ok salmayı öğrenmesini sağladı. Tüm Moğollar gibi, Kubilay da ava çıkmayı seviyordu ve az sayıdaki resimlerinden biri, av keyfini ileri yaşlarında da sürdürdüğünü gösteriyor.Sorgotani, oğluna Moğolca okuma yazma öğretmesi için Toloçu adlı bir Uygur tuttu. Ancak ilginçtir, Kubilay Çince okuma yazma öğrenmedi.
Sorghaghtani Beki veya Bekhi, ayrıca Sorkaktani, Sorkhokhtani, Sorkhogtani, Siyurkuktiti yazdı, Kerait prenses ve Cengiz Han'ın geliniydi. Cengiz'in en küçük oğlu Toluy ile evlenen Sorghaghtani Beki, Moğol İmparatorluğu'nun en güçlü ve yetkin insanlarında