"Keşke şimdinin yaşanmakta olması, geçmiş ve onun şartlanmalarından tümüyle Özgür olabilseydi! Çünkü geçmiş yeniyi anlamamızı engeller. Şimdi bağımsız bir andır ve aslında insanın tek rehberidir, ama çoğumuz buna izin vermiyoruz. Çünkü şimdinin otantik yaşantısı genellikle şartlanmalarımızla çeliştiğinden, insana ürkütücü gelir . Şimdinin zengin yaşantıları tehdit olarak algılandığından, geçmiş ya da gelecek şimdiye davet edilir. Bir şeyler sürekli düzene konmaya çabalanır, çevreden şikayet edilir ve böylece çer çöple doldurulan şimdi geçiştirilir. İktidar ve para tutkusu üzerine kurulu üst-sistemlerin tutsağı olduğumuz görmezden gelinerek, gerçek hangi konumda ve biçimde olursa olsun otorite imgelerinde aranır."
"Deliliğin konuştuğu ve canlandırıldığı oyunlar ve tiyatro, delilerin hapsedildiği geçiş mekanlarıdır : Burada hem idealize edilip hem de cezalandırılırken aynı zamanda ikisinden de muaf tutulurlar."
'Graham Greene "Kayıp Çocuk" başlıklı denemesinde şöyle der:
Muhtemelen kitaplar yalnızca çocukluk döneminde hayatınızda derin bir iz bırakır. Hayatımızın ilerleyen yıllarında okuduklarımızı beğenir, eğlenceli bulur, onlar vasıtasıyla bazı görüşlerimizi değiştirebiliriz, ama daha ziyade zaten düşündüğümüz şeylerin teyidini görürüz kitaplarda...
Fakat çocuklukta tüm kitaplar bize geleceği anlatan kehanetlerle doludur ve kartlara bakıp uzun bir yolculuk veya boğulma yoluyla ölüm gören bir falcı gibi gelecekte olacakları etkilerler. Sanırım kitapların geçmişte bizi heyecanlandırmaları bundan kaynaklanıyor.'
Zeki insanların duygusal, duygusal insanların da zeki olmadığını düşünmeye eğilimliyizdir. Gerçek şu ki en zeki insanlar, düşünmelerine yardımcı olması için düşüncelerini de duygularını yönetmek için kullanan kişilerdir.