Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde
...
"Giderken, onu bir daha görüp sesini bir kez daha işitecekken, şu aradaki üç beş metrelik yolda ölmekten korktu. Aşka düştüğü besbelli, yoksa ölmekten niye korksundu?"
Doğru muydu? Ben, bütün bunları yaşamış mıydım? Bir tebessüm takıldı dudağıma. Kan bastı bedenimi. Dahası yoktu bunun. Bir ömür boyu aradığı metni ele geçiren ama onun alfabesini çözemeyen birinin o alfabeyi ansızın çözdüğü anda hissettiği ne ise ona benzer bir duygu...
"...ben de hayatın içine düşmüş ve ilk kez hayatı kendim için yaşamıştım. Ben ki ömrüm boyunca seyredip de içine girememekten, yaklaşıp da yaşayamamaktan şikayet edip durmuştum. Bundan sonra ölsem de gam yemezdim."