40 sayfa okuyup 16 gün kadar kenarda beklettiğim, bir anda gelen neyse dur yarım kalmasın diye elime alıp bitene kadar bırakamadığım bir eserdi.
Okurken 15 yılda hiç mi bir şey değişmez diye düşündürtmedi değil.. Yazarın “bir yerde kötülük varsa oradaki herkes biraz suçludur” sözüyle güzel olanı ‘demokrasi’ adı altında el birliğiyle yok etmemiz oyunun kaçınılmaz kuralıdır. Köpekbalığının(ki bu tabiri çok beğendiğimi belirtmeden geçemeyeceğim) egosunun zedelenmemesi için kendinden olmayanları anarşist, kominist, terörist olarak ayrıştırması, sırf BECEREMEDİM dememek için sözde adayı kurtarma amacıyla ekolojik dengeyi bozarak düzeltebileceğini zannetmesi ve en sonunda da adalılara her şey demokrasi adı altında yapıldı diye kendini masum ilan etmesi.. Kim bilebilirdi ki o gelen tekne aslında bir SON’du..
Öyle süslü cümleler beceremem ama insanoğlunu özetleyen kitaptan güzel alıntı bırakmak isterim.. “R harfi reptile’dan, yani sürüngen kelimesinden geliyor, insanoğlu sudan karaya çıktığı için, beyin kökümüzde hala sürüngen şiddettinin izleri bulunduğunu, bölgemizi korumak için şiddet kullanmaya eğilimli olduğumuzu söylüyor. Yani hepimiz birer timsahız.”
İnsanoğlunun okuması, okumakla kalmayıp biraz sorgulaması, düşünmesi, yorumlamasını gerektiren bir kitap.