Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Üç Gözlü Kuzgun
"Sen gerçekten bir karga mısın?" diye soru Bran. Ya sen gerçekten düşüyor musun? diye sordu karga "Bu yalnızca bir rüya," dedi Bran. Rüya mı? diye sordu karga. "Yere çarptığında uyanacağım" dedi Bran, kuşa. Yere çarptığında öleceksin, dedi karga. Gözlerini kapadı ve ağlamaya başladı. Sana söyledim. Tek çözüm uçmak, ağlamak değil. Hem ne kadar zor olabilir ki? Ben yapabiliyorum. "Senin kanatların var," Belki seninde vardır, bazı kanatların farklı biçimleri vardır. "Düşüyorum" Her uçuş, düşüşle başlar, dedi karga. Aşağı bak. "Korkuyorum..." AŞAĞI BAK! Bran aşağı baktı. Artık biliyorsun, dedi omzuna oturan karga. Neden yaşamak zorunda olduğunu artık biliyorsun. Bran, "Neden?" dedi anlamayarak. Düşüyordu. Çünkü kış geliyor. "Bir adam korkusuna rağmen cesur olamaz mı?" dediğini duydu kendi sesinin. Ve babası cevap verdi. " Bir adamın gerçekten cesur olabileceği tek andır korktuğu an. " Şimdi Bran, dedi karga aceleyle. Seçimini yap. Uç ya da öl. Ölüm çığlıklar atarak ona doğru geliyordu Bran kollarını açtı ve UÇTU.
Ey örtüsüne bürünen Ey sessizliğe bürünen Soyun! Varlığın perdelerinden... Geceleri mumun ayakta duruşu Sessizliğim, Kalbî bir duaya niyetim
Reklam
"Sen nasıl benim biricik oğlumsan, karşındaki kadın da birilerinin kuzusu, evladı, birilerinin canının içi, ona göre davran. Sen onu üzerken, günün birinde senin de bir kızın olursa, adamın birinin de senin evladına aynı şeyi yapabileceğini düşün. Sen kendi kızına , kendi annene yapılmasını istemediğin hiç , ama hiç bir şeyi başka birinin
Kaybedilen bahçe
İrlandalı immateryalist filozof George Berkeley maddelerin birer gerçekliği olmadığını iddia ediyordu. Ona göre ancak ruh vardır ve maddenin varlığı ise ancak algılanmak ve idrak edilmekten ibarettir. Berkeley’in iddiasına dair verilen meşhur bir örnek vardır. Bu örneği Berkeley, Hylas ve Philonous Arasında Üç Konuşma isimli eserinde bizzat
Devam et... Şuan işler ne kadar zor olursa olsun Ne kadar kendini sıkışmış hissedersen hisset Ağlayarak veya her şeyin farklı olmasını dileyerek kaç gece geçirmiş olursan ol Ne kadar depresif ve umutsuz hissedersen hisset Sana söz veriyorum sonsuza kadar böyle hissetmeyeceksin. Devam et.
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
Reklam
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Farklı farkında ve ezber bozan ol
Bu alemde yaşarken hep farkında ol sen, Herkes gibi olma ve yaşama ki farklı ol sen. Toplum alışıktır tekdüze yaşamaya ezber bozan ol sen. Hayat anlayışıma yerleştirdim bütün bunları ben. KK
Okumak
1. Sevdiğiniz kitaplardan birini okuma serüveniniz üze rine yazın. Bu kitabı nasıl keşfetmiştiniz? Cildini kapağını, varsa üzerindeki illüstrasyonu anlatmay deneyin. Bu kitap size okuduğunuz gün hakkında neler çağrıştırıyor; yılın hangi zamanıydı, hava na- sıldı?.. O günü ayrıntılı olarak hatırlıyor musunuz, hayatınız ne durumdaydı? Bu ayrıntıları
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Reklam
Utanmadan günah alıp yola giden içindeki o serseri Dokunduğun o tenleri unutamaz Sebebi yok Nefesimi çekip verip Zamanı var Dinleyemedim hiç seni bunların arasında
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.