Ve oratoryo... Nasıl başladı biliyor musunuz? Sahnenin en önündeki bir metronomun vuruşlarıyla başladı. Tam 37 vuruş, 37 can, geldi yüreğimize yerleşti.
Bildiğiniz gibi, biyolojik klonlamada hücrenin genetik yapısı, başka bir hücrenin genetik yapısıyla değiştirildikten sonra rahme yerleştirilip büyümesi sağlanıyor.
Sosyal klonlamada da benzer bir teknik uygulanıyor. Burada, çocuğun beynindeki orijinal fikir üreten hücreler, aldığı sayısız zorunlu dersler ve telkinler sayesinde ("Evladım, güzel güzel para kazanmak varken, yılanla çıyanla ne uğraşacaksın?") dıştan gelen fikir hücreleriyle değiştiriliyor. Tabii, bu arada özel dershanelerin de bu önemli klonlamadaki katkılarını göz ardı etmeyelim. Aynı, biyolojik klonlamada olduğu gibi bu teknikte de yüzde yüz başarı elde edilmiyor. Örneğin, Orhan Pamuk ve Fazıl Say gibi insanların bütün çabalara rağmen klonlamaya direnip yine bildiklerini okumaları.
Fazıl Say gibi isimlerin çıkışı Ulu Önder Atatürk'ün başlattığı hareketin neticesidir. Bu hareketi "Büyük Adam" başlatmıştır, biz de ona layık bir şekilde devam ettirmeliyiz.
Eskiden bir sesim
vardı benim;
şimdi uzakta.
Çınlar belki
bir köprünün altında.
Yitirdiklerim de oldu
kazandıklarımın yanında.
Eskiden bir yüreğim
vardı benim;
şimdi uzakta
çarpar belki
bir çocuğun odasında.
Yitirdiklerim de oldu
kazandıklarımın yanında.
Bir ben kaldım şimdi
tek yakın bana.
Ama ben eskiden de
hep böyle
yalnız çıkardım yola.
Niçin gençliğin idolü bir kaşif, bir gezgin, bir bilim adamı veya bir gerçek sanatçı değil. Niçin Fazıl Say idollerimiz arasında değil? Niçin İdil Biret değil, Suna Kan değil, Osman Hamdi değil, Darwin değil, Einstein değil, Wegener değil, on yedi dil bilen ve Alplerin sihirbazı denen Emile Argand değil, Grimm Biraderler değil, Güney Amerika'nın kuzeyini keşfeden ve hemen her Amerika ülkesinde adına en az bir nehir, bir dağ veya bir üniversite, bir şehir olan, Pasifik Okyanusunu bir uçtan ötekine kateden koskoca bir akıntı sistemine adı verilen Humboldt değil, Livingstone değil, Amundsen değil, Nansen değil, Prjevalski değil, Shackleton değil, Hedin değil...Gençlerimiz arasında bir anket yapsak kaç tanesi bu isimleri tanıyabilir?