Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Narsist birey kendince çok özel biri olduğuna inandığı için he şeyin en iyisini, en fazlasını ister ve istediği her şeyi hak ettiğini düşünür. Hiçbir bedel ödemeden, çaba göstermeden, emek vermeden, sadece varolduğu için her şeye layık olduğuna inanır. Bu inanç günümüzde kapitalist propagandayla fazlasıyla desteklendiği için bireyin sorgulamadan kabul ettiği bir norm haline geldi ve maalesef öz güvenin ve benlik değerinin sahte ölçütlerinden biri oldu. Her şeyi hak ettiğine inanmayanların öz güvensiz, yetersiz, değersiz bulunduğu, “ezik” olarak etiketlendiği bir çağda yaşıyoruz.
Narsist birey kendince çok özel biri olduğuna inandığı için her şeyin en iyisini, en fazlasını ister ve istediği her şeyi hak ettiğini düşünür. Hiçbir bedel ödemeden, çaba göstermeden, emek vermeden, sadece varolduğu için her şeye layık olduğuna inanır. Bu inanç günümüzde kapitalist propagandayla fazlasıyla desteklendiği için bireyin sorgulamadan kabul ettiği bir norm haline geldi ve maalesef öz güvenin ve benlik değerinin sahte ölçütlerinden biri oldu. Her şeyi hak ettiğine inanmayanların öz güvensiz, yetersiz, değersiz bulunduğu, “ ezik ” olarak etiketlendiği bir çağda yaşıyoruz.
Reklam
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Narsist birey kendince çok özel biri olduğuna inandığı için her şeyin en iyisini, en fazlasını ister ve istediği her seyi hak ettiğini düşünür. Hiç bir bedel ödemeden, çaba göstermeden, emek vermeden sadece varolunduğu için her şeye layık olduğuna inanır. Bu inanç günümüzde kapitalist propagandayla fazlasıyla desteklendiği için bireyin sorgulamadan kabul ettiği bir norm haline geldi ve maalesef öz güvenin ve benlik değerinin sahte ölçütlerinden biri oldu. Her şeyi hak ettiğine inanmayanların öz güvensiz, yetersiz bulunduğu, "ezik" olarak etiketlendiği bir çağda yaşıyoruz.
hayatta bazen her şey istediğimiz gibi olmayabiliyor. maalesef gerek aile gerek arkadaş bazen ise canından öte sevdiğin insan sana zarar verebiliyor. kimseye boyun eğmemeyi en sevdiğin insanların verdiği zarardan görmek insanın fazlasıyla canını acıtıyor belki kalbini acıtıyor, hissedersin bazen kalbinin gerçekten acıdığını, lakin insanı en çok yıpratan yoran şey ise bana soracak olursanız bence çaresizlik. yani demem şu ki elinden hiç bir şeyin gelmiyor olması, çaba vermek istersin ama sonuç alamazsın ya, buda insanı en çok yoran şey kısacası belirsizlik işte ya. canın yanar camı açar pencereden dışarı bakarsın derin nefes almak istersin ama aldığın nefesi alamazsın aslında anlamazsın hiç bir şey boş gelir batar o nefes insana, çünkü canın acıyor yapamıyorsun sesini çıkaramıyorsun elinden sadece izleme, susmak belki yeri geldiğinde keşke yapmasak ama isyan etmek. hayat insanı yoruyor evet bunu hepimiz biliyoruz. güzel şeyler sanki gün geçtikçe tamamen uzaklaşıyor gibi gelmiyor mu ya size de sanki her şey çok kötü sadece kötü şeyler oluyor gibi değil mi? bazen bana öyle geliyor. bazı insanlara bunu desek anlık duygu ile bunları düşünüyorsun vs diyeceklerine o kadar eminim ki. oysaki hayır insan üzülünce hayattan darbe alınca hayatın gerçekleri ile yüzleşiyor aslında bakılırsa. ve bence asıl o zaman herkes gerçekten içinden geldiği gibi konuşuyor içinden geldiği gibi davranıyor. ya ne kadar yazsam ne kadar anlatsam da asla içimdeki bu acı kırılan bu kalbim yanan canımın acısını asla unutmayacağım ve kelimeler yetersiz kalacak..... hayata devam etmeli miyiz, hayat yaşamaya değer mi????
128 syf.
6/10 puan verdi
Bireysel deneyimleri ve iç dünyasını yansıtan eserleriyle tanınan Osamu Dazai,yaşamda varoluşunu sürekli sorgulayan biri olup,ölümüyle aynı yıl yazmış olduğu İnsanlığımı Yitirirken(1948) adlı yarı otobiyografik eseri okuyucuyu ister istemez melankolik bir okuma yapmaya sürüklüyor. Yazarın hayatını okuduğumuzda bu kitapla ne kadar benzeştiğini farkedeceksiniz.39 yıllık yaşamında üç defa intihar girişiminde bulunmuş,sonuncuda yani dördüncü intihar girişiminde sevgilisiyle birlikte bir kanala atlayarak yaşamlarına son vermişlerdir.Kitabın daha ilk sayfalarında,çekilmiş bir fotografın tasvirini yapar yazar,fotoğrafta gülümser şekilde duran ama yüzünde gülümseyişin zerresi yoktu,iki elini yumruk sıkmış halde duran birinin gerçek gülümsemeye sahip olmayacağını savunur."Maymun tebessümü" der buna Dazai.Özgeçmişine baktığımızda fotograflarda tek gülümseyenin kendisi olduğunu,nasıl olup bunca karanlığın ve buhranın içine sürüklendiğini anlamaya çalışırız.İçsel sıkıntısını gizlemeye çalışan yazarın ,ailesinin yaptığı baskılar ve sert tepkiler ruhsal bunalımına fazlasıyla katkıda bulundu sanırım. Kitap karakteri Yozo'da da bu melankolik halleri hissederiz.Onun hayatta kalma çabası,depresyon dolu halleri,varoluşsal sorgulamaları içe dönük bir insan olmasına ve dış dünyadan kendisini soyutlamasına sebep olmuştur.Yozo toplumun beklentilerine uyum sağlamaya çalışır ama her defasında kendisini yetersiz görür.Tıbkı Osamu Dazai gibi. İnsanlığımı Yitirirken adlı bu eser içeriği gibi beni de melankolik bir hale sürükledi gerçekten.O yüzden okurken biraz zorlandığımı söylemeliyim.Kitapla ve sevgiyle kalınız.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,8bin okunma
Reklam
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
392 syf.
6/10 puan verdi
A Deal with the Elf King - Taken by the Dark Elf King⋆ ❥Evet, beklenen yorumla buradayım. Kitapları daha iyi bir karşılaştırma yapabilmek için peş peşe okudum. Hangi tür olursa olsun elfleri çok sevdiğim için iki kitapta bana çok şey vaat ediyordu. Bazı yönlerden bana istediğim unsurları verseler de bazı yönlerden ikisi de eksik kaldı. Taken by
Elf Kralı ile Anlaşma
Elf Kralı ile AnlaşmaElise Kova · Yabancı Yayınları · 2022830 okunma
196 syf.
10/10 puan verdi
A Deal with the Elf King - Taken by the Dark Elf King⋆ ❥Evet, beklenen yorumla buradayım. Kitapları daha iyi bir karşılaştırma yapabilmek için peş peşe okudum. Hangi tür olursa olsun elfleri çok sevdiğim için iki kitapta bana çok şey vaat ediyordu. Bazı yönlerden bana istediğim unsurları verseler de bazı yönlerden ikisi de eksik kaldı. Taken by
Taken by the Dark Elf King
Taken by the Dark Elf KingCharlotte Swan · Charlotte Swan · 20224 okunma
624 syf.
4/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Külliyatını devirmeye çalıştığım yazarlardan birisi Yakup Kadri Karaosmanoğlu.Geniş bir süre zarfında yavaş yavaş okumak istedim yazarın panorama kitabını. Diliyle, olay örgüsüyle, temasıyla, verilmek istenen mesajıyla zor bir kitaptı hatta okumakta en çok zorluk çektiğim kitaptı diyebilirim.Kitabı bitirdikten sonra okurların incelemelerine göz attım.Toplamda 5 tane inceleme yazılmış.Her bir okur tarafından fazlasıyla da beğenmiş,şaşırdım! Kitap Atatürk'ün son zamanlarına denk gelen ve Atatürk'ün ölümünden sonrasıyla da devam eden dönemin Türkiyesi'ni anlatan siyasi edebi bir kitap.Kitap özellikle yapılan inkılapların halk üzerindeki etkisini, Atatürk'ün ölümünden sonra siyasetçilerin bu inkılaplara olan bağlılığını tenkit ederek bize sunuyor. Kitapta fazla sayıda karakter bulunmaktadır ve maalesef (kitaba da düşük not vermenin yegane sebebi) bu karakterlerin çözümlenmesi oldukça yetersiz kalmıştır.Kitabın başında iç dünyası okura yansıtılan karakterler Nedim, Servet bey nedeni bilinmeksizin geri plana atılıyor.Ve bununla beraber kitapta zaman zaman kopukluklar oluyor. Bu kitabı, beğendiğim bir başka yazar olan Reşat Nuri Güntekin'in yeşil gece kitabına benzettim.Olaylara tek taraflı bakan, inkılapların gerçekleştirilmesini engelleyen sebepleri aynı durumlar üzerinden okuyan bu iki kitap maalesef benim için sükut-u hayal olmuştur. Kitabın okunulmasından sonra yapılan her tenkite açığım.
Panorama
PanoramaYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 2012208 okunma
Reklam
Narsist birey, hiçbir bedel ödemeden, çaba göstermeden, emek vermeden, sadece var olduğu için her şeye layık olduğuna inanır. Bu inanç günümüzde kapitalist propagandayla fazlasıyla desteklendiği için bireyin sorgulamadan kabul ettiği bir norm haline geldi ve maalesef özgüvenin ve benlik değerinin sahte ölçütlerinden biri oldu. Her şeyi hak ettiğine inanmayanların özgüvensiz, yetersiz, değersiz bulunduğu, “ ezik” olarak etiketlendiği bir çağda yaşıyoruz.
Esenlikler ve merhabalar! İki tane yazdığım anlayış flood'unu neden yazdığıım açıklamak istiyorum. Bu iki flood öncelikle derleme ve not çıkarma çabasıydı. Yıllardır hafızamı öğrenmek için etkin bir biçimde kullanmak ve kendi psikolojimi, aklımı vs. incelemek için kullandım. Bunlar yetersiz kaldı. Yetersizlik ile birlikte değersiz olduğumu düşünmemek için bunları yazdım. Belki fazlasıyla kesin ifadeler kullandım ama bunları insanların aklımdan geçenleri bilip bunlar üzerine eleştiri yapmaya da bunları kabul edip uygulamaya çalışmayı tercih etmek isteyebilirler diye yaptım. Doğru-Yanlış, Gerçek-Yalan bana sosyal hayatı anlamlandırmaya yetmeyecek ikili kategoriler. Bu yazdıklarımın göz önünde bulundurulmasını istiyorum.
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Spoiler icerir!!! Sonunda seriyi bitirdim lakin söylemek isterim ki pek de tatmin olamadım. Genel olarak olaylar mantıklı bi sona ulaştı Yeniden Kuruluş yok edildi, diktatörlükleri son buldu ama karakterler hakkında cok az bilgiye sahibiz. 4. Kitaptan beri Nazeera ve Kenji çiftini detaylı okumak istiyordum ancak maksimum Yeniden Kuruluşu yok etmeye giderken Nazeera'dan Kenji'ye bi aşk itirafı ancak alabildik. Aaron bebisim ve Ella sonunda kavuştular ancak bi düğün sahnesi bile okuyamadik, düğün yav o kadar da zor degil hani. Ayrıca yeniden kuruluşu seven insanların bizimkikere karşı nefret beslemesi de cok olası dedigim gibi hicbirsey detaylandırılmamış. Emmaline'e fazlasıyla üzüldüm seride cidden kendisi için sigara içebilrceğim tek karakter aklıma geldikçe üzülüyorum, ağlayasım geliyor. Ayrıca Julliette'in Aaron'a benziyo diye (teknik olarak o babasına benziyor) Anderson'a kur yaptıgı sayfalarda kafayı yiyodum. Real. İlerde novellalarını da alıp okurum ilerde özleyince cünkü Kenji ve Aaron'un yeri bende hep farklı olacak bayiliyorum bu ikiliye. Herneyse dediğim gibi güzel ama yetersiz bir final kitabiydi
Hayal Et Beni
Hayal Et BeniTahereh Mafi · Dex Yayınevi · 2021261 okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
İnsanladı Harekete Geçirmenin Sırları
Kendi görüşlerine fazlasıyla bağlı olanlar, yeni bakış açılarına uyum sağlamakta fazlasıyla yetersiz kalır. Olumsuz olaylar, olumlu deneyimleri açığa çıkarır ve çözümleri netleştirir. İzlenecek yolun net olması da düşüncelerin net olması kadar önemlidir. Markanızı kurma ve büyütme yolunda fazlasıyla işinize yarayacak bilgilerle donatılan bu kitap, sadece girişimcilere değil, girişimci olmayı hedefleyen herkese hitap ediyor.
Satışın Yeni Kuralları
Satışın Yeni KurallarıDaniel H. Pink · MediaCat Yayıncılık · 201321 okunma
551 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.