Her şey öyle steril, öyle kırışıksız, öyle yerleşikti ki insan sandalyenin ucuna ilişmeye bile ürküyordu.
"Elimde değil" diyordu Feraye "Zihnim o kadar karışık ki etrafımdaki her şeyi cok düzgün tutmak zorundayım."
"Bizim için en büyük sorunlardan biri de, erkeklerin esiri olmuş, körü körüne kafa taassuplarından başka hiç bir fikri olmayan bazı kadınlarımızın varlığıdır. Bu kadınlarımız özgürlükten, eşitlikten korkuyorlar. Kara çarşafa bürünüp, Kara yargıya çalan hayatlarını yaşıyorlar. Kadınlarımız bu dünyaya Kara kefenle geliyor, öteki dünyaya beyaz kefenle gidiyor. Siyahla beyaz arasında geçen grinin tonu bir hayat yaşıyorlar. Ama bir gün gelecek, bedenlerimizi saran bu Kara kâbus ölü toprağı gibi üzerimizden atılacak. "