Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cinayet dediğiniz, ille kanlı bıçaklı olmaz, aşk da bir cinayettir.
Sayfa 192Kitabı okudu
"Gecikirse ki müdürler genelde gecikirler, müdür olmak onlara gecikme hakkını verir, o zaman siz de gider Muhtasar hanımla biraz lak lak yaparsınız ve fakat Muhtasar hanım yerinde değilse ki genelde değildir, o zaman n'olucak?"
Reklam
"Bir canlıda 'varolan psikolojik etmenlerin tümüne' bilinçaltı deyip çıkıyor işin içinden Sigmund Freud. Bir beyaz rus kadın yüzünden ustası Freud'la kanlı bıçaklı olan C.G.Jung ise bu tanımı daha da karmaşıklaştırarak, bilinçaltının bizzat bilincin içinde fing atan, psişik bir olgu olduğunu ileri sürüyor."
"Ortada bir yobaz ordusu var. Avcılık ruhları da şiddetle gelişmiş, hiç aba gitmemekle birlikte, hepsinin pompalı av tüfeği var. Bir gün hep birlikte ava çıkacaklar. Biz de av olarak, salak salak dolaşıyoruz ortalıkta."
"Dostluklar meyhanelerde perçinleniyor. İçmeden sevemiyoruz birbirimizi. Çok insancıl bir durum değil yani, ayık halimiz."
"Her nedense nereye gitseniz kimliğinize arkadaş olarak bir de ikametgah senedi isteniyor. Çok meraklısı var bu kimin nerede oturduğu konusunun"
Reklam
"O an kadın da bu adamdan ayrıldıktan sonraki yalnızlığını ve karşısına çıkacak belki bundan da hıyar bir herifle aynı öyküyü yeniden yaşayacağını düşündü ve ayrılma konusunu çok saçma buldu."
"Adaletin pokerden farkı, savunma avukatının rest çekememesi ve kağıdı hep yargıcın dağıtması"
“İnsanlar başaklara benzer.İçleri boşken başları havadadır; doldukça eğilir
Reklam
Bulaşık Teli
" Şakır şakır yağıyor yağmur. Şapkasız, şemsiyesizdir Fransa'dan gelen çocuk, ama sıklaştırmaz adımlarını. Ara sokaklardan Madamefendi Sokağına yürümektedir, kafasının içi bulaşık teli... Her ayın başı hem nihilist, hem umut dolu. Bu ne biçim komposto lan Apostol? Tabağımız bile yok, bizde gökyüzü ne gezer? Bu ne biçim marksizmdir ki dört yanından ayrı biçim sündürülür? Kimi tarihler önemlidirler! Kime göre? Neye göre? Diyalektik açıdan çıkmaz ayın son perşembesi hiçbir şey ifade etmezken altı çizili yazarız biz o günü defterimize... Bir işe; - Biz güzeliz! diye başlamanın yanlışı, iş boyunca yaşanacaktır. Oysa biz güzeliz. Ben babamı severim, babam beni severse. Bu kolaydır. Ben babamı severim, babam beni sevmese de. Bu şiirdir. Babam beni seviyor, ben babamı n'eyleyim? Bu büyük bir yangındır. Babamla biz iki kişiyiz... Hani bir güzel boyarsın gökyüzünü istediğin renge. Deniz görünür iki evin arasından. Ayın başında bu ne perhiz, bu ne ilkbahar turşusu?"
Sayfa 104 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Ferhan Şensoy'un Kübalı TV showmeni Hilario'ya ; yaptığı eleştirilerden Fidel'in bozulup bozulmadığı sorusuna Hilario'nun verdiği cevap: "Hilario halkın avukatı, adalet sistemi ile dalga geçiyor. O dalga geçilecek bir şey bulamadığı gün adalet sistemimiz yerine oturmuş olacaktır diye düşünüyordur. Sanıyorum yani, çünkü hiç tutuklanmadım. Zaten düşünceler öldürülemez ki..."
Sayfa 278Kitabı okudu
Çarşamba belediye başkanının oğlu Ferhan, Galatasaray Lisesi edebiyat öğretmeni Tahir Alangu’dan önlerindeki edebiyat ders kitabını çöpe atmalarını emrini işitince şaşırır. Bazı kitapların çöpe layık olduğunu düşünür mü,bilmem. Nihat Sami Banarlı’nın edebiyat kitabı atılarak, Alangu’nun muhteşem anarşist tavrıyla bir Sait Faik kitabı temin edinilir. Bir başka dünya açılır önünde Ferhan’ın. Bir sonraki hafta ‘’Semaver’’ öyküsü okunarak başlanır derse. Menduh Şevket Esandal, Çehov, Böll, Dürrenmatt okunur yıl boyu. Bir gün Alangu ‘’Sen, sen,sen’’ Sizler yazar olacaksınız, bu işin peşini bırakmayın…Çok okuyun! der.’’ Bu küçük çocuklar Nedim Gürsel, Selim İleri, Mahir Şaul, Engin Ardıç, İzzet Yaşar ve Ferhan Şensoy’dur. Pera’daki Hayalet/Ferhan Şensoy
Sayfa 131Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.