Vıcık vıcık yüzeysellik yayan şu “kişisel gelişim” kitaplarının bağırıp durduğu “İstersen yaparsın!” sözü tam bir kandırmacaydı. İnsan ancak yapabileceğini isterdi. “İstemek” kavramı, “dilemek”ten ve “hayallere dalmak”tan farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
“Anlıyorum,” dedi, nice sonra Halil. “Sen diyorsun ki, kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır.”
...
“Nefret edemeyenin sevgisi de yalandır,” diye mırıldandı Halil.